Enver Karahan yazdı: “İçin Hüzün Dışın Hasret” Kitabı ve Cemil Yüksek

Şair Cemil Yüksek’in ‘’İçin Hüzün Dışın Hasret’’ adlı şiir kitabı geçtiğimiz aylarda Tunga Yayınları güvencesiyle raflarda yerini almıştı.   112 sayfadan oluşan eser şair Cemil Yüksek’in 3. Kitabıdır.

Şair Cemil Yüksek’in ilk kitabı ‘’Dünyayı sığdırırdın Avuçlarına’’ ve ikinci kitabı ‘’Sesimi Kendim Duymam’’ adlı eserlerinden sonra üçüncü kitabı ‘’İçin Hüzün Dışın Hasret’’  ile şiir severlerle tekrar buluştu. Bu eserinin daha çok aforizma ağırlıklı olduğunu görmekteyiz.

Bir takım meseleleri anlatmak ve toplumsal sorunlara yönelik ahlaki bakış açısı ile eleştirel üslubunu sergilemek için ‘az söz çok mana’ anlayışının hakim olduğu bu eserde şair toplumsal yaşama yönelik düşüncelerini ve öğreticiliğini çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.

***
‘’Dost aynadır,
güvense ışık…
Ayna karanlıkta göstermez.’’

Genel kaide şudur ki: Her şiirin ne anlattığı değil, nasıl anlattığını anlamaktır önemli olan. Cemil Yüksek’in şiirlerinde şunu gördüm ki; aslında ne anlattığına odaklanmamızı istiyor gibi. Nasıl anlattığına daha sonra değineceğim.

Şairin topluma ve bireye seslenme biçimi gayet net anlaşılmaktadır. Ne dediği de apaçık ortadadır. Öğretici ve akla hitap eden bir söylemi, dizelerde belli bir düzende ve uyumlu bir halde önümüzde durmaktadır. Haksızlığa ve adaletsizliğe karşı duruşu şiirlerinin temelini oluşturmaktadır. Çoğu insanın umudunu yitirdiği bir dönemde, şair kitabının girişinde onlara şöyle seslenmektedir:

‘’Umut hep var!’’ diyen, insanca yaşamanın
mücadelesini verenlere, umudunu
tüketmeyenlere saygıyla…

Bir isyanın haykırışlarını dize dize okuyoruz. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe ve hala uykuda olanlara… Bilinçli bir toplum yaratımı misyonunu üstlenenler, bunu çeşitli sanat yapıtlarıyla ortaya koyarlar. Bilinç ve bilinçaltımızdaki her türlü duygu, düşünce ve imgeler somutlaşır ve ortaya çıkan eser topluma kazandırılır. Cemil Yüksek toplumu bilinçlendirme ve topluma kazandırmayı dil ile gerçekleştirmektedir. Diğer eserlerinde olduğu gibi, bu eserinde de topluma seslenmeyi yineliyor.

***
Lokma lokma sözcükleri,
Katık ettim tümceleri
Doyurmaya çalışıyorum yüreğimi.
İş bununla bitse iyi…
Halk aç!

Yer yer direk okuyucuya seslenirken, bazı dizelerinde de, bu haykırışların ve isyanının muhataplarına seslenmektedir. Şiirlerinde belli bir ritim açıkça belirmektedir. Yer yer metaforik anlatımlarıyla ve geneli itibariyle yakaladığı ritim şairin kendine özgü tarzını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

***
Yazılıyor yaşamımız,
çalakalem…
Tümce olamamış,
sözcükler isyanda.
Ya noktalama…
Nerede durulacağını belli etmeyen virgüller,
Hiç bir yere sığmayan değnek ünlemler…
Soru işaretleri,
soru işaretleri…
İşarette kalan,
yanıtları olmayan;
yanıtları olsa da
birilerinin işine gelmeyen-
sorular…

Cemil Yüksek’in şiirlerinde söylenen şey ile söyleme biçimi arasında bir uyum vardır. Şiirlerinde ki ifade tonu aynıdır. Bu da şiirlerinde genel olarak anlatılmak isteneni ve anlatma biçimini daha net olarak ortaya koyuyor.

***
En uzun geceymiş…
En uzun karanlığı yaşadık biz.
En uzun geceye mi pabuç bırakacağız?

Kitabının önsözünde ‘’İnsanların insanca yaşayabileceği bir ülke ve dünya özlemiyle…’’ dileklerini ileten şair Cemil Yüksek’in, umudunun hiç bitmemesini ve şiirleriyle topluma her daim ışık saçmasını diliyorum.

Bize bu eseri kazandıran Cemil Yüksek’e teşekkür eder, nice eserler üretmesini dilerim.

Enver Karahan 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…