Fırtına

/ 9 Şubat 2023 / 75 views / yorumsuz
Fırtına

Nasıl bir güne uyandım bugün? Aman Allah’ım kâbustan beter. Gayet sakin bir hava vardı gece. Her yer sütlimandı. Dolayısıyla yatarken pencereyi kapatma ihtiyacı hissetmedim. Tam da denildiği gibi fırtına öncesi sessizlikmiş meğer. Ben her şeyden habersiz uyurken gökleri delen bir fırtına patlamış, evin içini alt üst etmiş. Üstelik, saatlerce beyin fırtınasına sevk etti beni. Her şeyin ama her şeyin yeri değişmiş. İnanılır gibi değil. Bununla kalsa iyi. Birçok eşyamı bulamıyorum. Hepsini tek tek didikledim. Şeytan alıp götürmüş adeta. Hadi hepsinden geçeyim ama bir tanesi o kadar özel ki onun yeri doldurulamaz. Cemalim’den yadigâr, elimden hiç düşürmediğim gümüş el aynası. Sırrı bozulmuş olsa da asla ondan vazgeçmedim yıllardır. Tamir ettirmeye bile kıyamadım. Sandım ki başkası değerse Cemal’in el izi silinecek üstünden. Başkası bakarsa ona, Cemal’in yansıması vurmayacak yüzüme bir daha. O kadar kıymetliydi işte. Cemalim’i ölümsüzleştiren tek anıydı o bana. Allah’ım ne olur buldur aynamı bana. Ama bir dakika, çalışma odam da etkilenmiş fırtınadan. Belki de aynamı en son orada bırakmıştım. Bu aralar kafam dağınık, hemen orayı kolaçan edeyim. Hadi güzel aynam göster kendini bana. Ah bir, bir saniye. Bir koku var burada, ben tanıyorum bu kokuyu. Hayır, hayır aklımı kaçırmıyorum, tüm varlığımla eminim bu, Cemal’in kokusu. Unutmam mümkün mü bu kokuyu? Tek bir an bile unutmadım ama şu an o kadar ürküyorum ki, zira Cemal’in öldüğü haberinden bu yana ilk kez çekiyorum bu kokuyu içime. Aklım ve kalbim bana oyun mu oynuyor yoksa? Bunun böyle olduğuna inanmak istemiyorum. Allah’ım ne kadar gerçek bu koku! Ne olur gerçek olsun! Ne olur! Hiçbir zaman inanmadım onun benden gittiğine. İnandırmaya çalıştılar beni, ben de rol yaptım hep. Ama yalan yok, bazen oynadığım rol beni ele geçirdi, onu sonsuza dek yitirdiğimi hissettiğim zamanlar oldu. Ama şimdi kokusunu alıyorum işte, o belki de buradaydı. Aman Allah’ım! Belki başka izler de bulacağım ondan. Her yeri titizlikle incelemeliyim. Ah fırtına, çok kızmıştım sana ama şimdi çok mesudum senin sayende. Cemal’in kokusunu getirdin bana, biliyorum kendisini de atacaksın yakında kollarıma. Ah fırtına sen hep es! Camlarım ardına kadar açık olacak artık her gün. Biliyorum, bir sonraki fırtınanın ardı sıra gelen ganimetim kanlı canlı Cemal’im olacak. Ve aynı fırtına bizi ölümsüz aşklar diyarına savuracak.

Elif Güler

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız...

 

Benzer Konular
Sabahın Körlüğünde / Erinç Büyükaşık
Tesadüfle tevafuk çarpışır kimi zaman en vasat hayat hikâyelerinde. Öyle demişti bir yazar. Metro turnikesindeki uyuklayan kedi de öyle düşünüyordu besbelli. Merdivenlerden ağır aksak inen kirli sakallı Yakup’un ürkek bakışlarını..
Ziyaret / Büşra Güntürk
Evimden ve evim dediğim insanlardan ayrılalı üç yıl oldu. Ziyarete gitmek için çok uğraştım ama bir türlü izin alamadım. Dualar, dilekler, yalvarışlar, yakarışlar nafile. Burada işin bitmeden gidemezsin, dediler. İyi..
Simyacı’da Bir Çocuk / Yakup Yaşar
Elinde Paulo Coelho’nun meşhur romanı Simyacı… Okurken uyuya kaldı çocuk. Rüyasında kimsenin daha önce gitmediği ıssız bir yerde buldu kendini. Daha önce kimsenin gitmediği yere daha önce çok kez gelmiş..
İkizler / Büşra Güntürk
1972 yılının sonbaharında Sivas’ın bir köyünde dünyaya geldim. Annem ve babam öğretmen oldukları için ülkenin birçok yerinde yaşadım. Bu süreçte birçok insan tanıdım, birçok hayat gördüm, birçok acıya ve sevince..
Ben Geldim / Büşra Güntürk
Ellerimde en sevdiğin çiçekler, bir yıl sonra bugün sana geldim. Senin buradan kalkıp bana gelemeyeceğini bildiğim için ben sana geldim. Bir yıldır neredesin dediğini duyar gibiyim. Tam karşımda oturmuş, kaşlarını..

Yorum yaz