Dostoyevski’nin “Öteki” Romanı Tiyatroya Uyarlandı / Heybet Akdoğan

İNCELEME

Dostoyevski’nin “Öteki” Romanı Tiyatroya Uyarlandı / Heybet Akdoğan
Yayınlanma: Güncelleme: 182 views

Etrafında olup bitenleri gerçekten fark edebiliyor muydu? Yoksa toplum içinde yaşayan bir hayalet miydi Golyadkin? Her şeye karşı çoğu zaman ilgi duyardı ama en sonunda ilgi duyduğu şeylerden dehşete kapılırdı. Bazen haddinden fazla ileri giderdi.

Hiç ummadığı bir anda irkilirdi, korkardı ve kaygılanırdı. İşte o zaman kendi içine kapanırdı. Bir put gibi hareketsiz ve tepkisiz kalırdı. Daha bilgili, daha entelektüel, daha çağdaş, daha centilmen; dikkat çekici olmayı sağlayan her şeyin daha iyisi olmak için çabalardı. Bunlar için gayret ettikçe en sıradan bir insan karşısında en sıradışı bir insana dönüşürdü. En fazla ıstırap veren duyguları ve en can yakan heyecanları duyumsardı. Mutlluluk muydu yoksa hüzün müydü ihtiyaç duyduğu?..

Varlık ve hiçlik arasında özgürlüğün ve köleliğin ikileminde bir arayışın yolcusuydu Golyadkin. Öyküsü eskiydi hem de insanlık tarihinin başlangıcına uzanacak kadar kadimdi. Modern hayatın başlangı ve sonu arasında koskoca bir yalan ve kimsenin umarsamadığı ama herkesin yaşadığı bir bunalımdı. Modern dünyanın paranoid şizofrenisiydi Golyadkin. Elinde kalan bir yaşanmamışlığı vardı. Güne nasıl başlarsa başlasın sonunda dönüp hep arkasına bakardı. Benliğine kavuşamamış bir vücûdun özlemiydi. Konuşurken aslında ölüme kadar susan bir suskunluk… bir boşluktu. Golyadkin’in varoluşu bir iddia varlığı ise bir varsayımdı. Issız bir hayatın orta yerinde unutulmuş, kırılan bir aynanın yansıttığı kadar bir görüntüydü. Güç tutkunuydu, hiyararşiyi severdi; bir o kadar da bu olguları eleştirir ve hor görürdü. Yine de ruhunun çıkmaz sokaklarında insan olmanın adresini bulamayan modern dünyanın bir öznesiydi.

Parametreleri sürekli değişen bir yaşam zincirinin uzamında gerçeklikleri devamlı değişen bir kurgunun bize kalan hatırasıdır Golyadkin. Mutlu anları yaşadıktan sonra sıkılırdı. Fakat sıkıntılarına hiçbir zaman alışamazdı. Bir anda intihar etmek isteyen bir anda hayata ölümsüzce bağlanmak isteyen ve hiç umulmadık zamanlarda sırra kadem basarcasına, kalabalıklar arasında dahi görünmeyen modern bir bireydi. İnsandan insana karışan fakat ne kendisi ne ikizi ne de bir başkası olamayandı. Parçalanmış ve her yere dağılmış bir hayattı. Golyadkin, bazen ihtiyaç duyulan bir dost bazen de hiç istenilmeyen bir şahıstı.

***

Dostoyevski’nin 1846 yılında yayımlanan, Golyadkin şahsında modern insan psikolojisini derinlemesine irdeleyen ” Öteki” romanı, bireyin benlik ( kimlik) arayışını konu edinen erken modern dönemin bir ürünüdür. Roman gerçeklik ile hayal dünyası arasındaki belirsizliğin anlatımıdır. Bireysel ve toplumsal alanda; insanın kendisiyle ve ait olduğu toplumla olan çatışmasını Golyadkin karakteriyle öyküleştiren Dostoyevski, “Öteki” isimli bu romanıyla modern bireyin kimlik krizini ustalıkla açığa çıkarmaktadır. Eserde, Golyadkin’in ruhsal çelişkileri, kendisine isim ve dış görünüş bakımından benzer olan ikizi ile birlikte sorgulanmaktadır. Golyadkin’in zihinsel bunalımını ve gerçek hayatla bağlarının kopuşunu ikizi ile karşılaştırma yaparak, okuyucularına aktaran Dostoyevski, Golyadkin’in paranoyasını ve çaresizliğini ikizi ile empati kurarak betimlemektedir. Romanın olay örgüsünde Golyadkin, bir sabah iş yerine geldiğinde kendisine çok benzeyen ve kendisiyle aynı adı taşıyan birinin yine kendisiyle aynı iş yerinde çalışacağını öğrenir ve görür. “Öteki” Golyadkin bayağı zeki, insan ilişkilerinde diğer Golyadkin’e göre daha çok başarılıdır.

Dikkatleri üzerine toplayan bir konuşma gücüne sahiptir. Kitabın asıl kahramanı olan Golyadkin bir süre sonra ikizi olan Golyadkin’e yakınlaşmaya çalışır. Ancak daha sonra bu arkadaşlık, Golyadkin’i oldukça zor durumlara sokar. Kendisinin kötü bir kopyası olduğunu fark eden Golyadkin, ikizi olan Golyadkin’le çelişmeye başlar ve bu çelişkiler esas karakterimiz olan Golyadkin’i, özne- öteki diyalektiğinde büyük bir çıkmaza sürükler. “Öteki” yapıtıyla 19. yüzyıl Rusya’sındaki bürokrasiyi, kendine yabancılaşan bireyi/toplumu ve burjuvazinin karakteristik yapısını Golyadkin’in memur kimliğini ele alarak tahlil eden Dostoyevski, sadece bireysel bir öyküyü değil, dönemin toplumsal yapısına eleştirel göndermelerde bulunarak, gerçekçi karakter analizleriyle; şizofrenin paranoid yapısını bireysel ve toplumsal olarak modern dünya insanlarına tanıtmıştır. Paranoid şizofreni rahatsızlığını, romanın yazıldığı tarihte; henüz tam olarak tanımlanamadığı bir dönemde ” Öteki” isimli yapıtıyla ortaya koyan Dostoyevski, çağının Rusya’sını hem psikolojik yönden hem de birey-devlet ilişkisi bakımından incelemiştir. Alter-ego kavramıyla doğrudan bir ilişki kurarak, Rus devlet bürokrasinin şekillendirmiş olduğu bir karakteri tarif eden Dostoyevski’nin “Öteki” yapıtı, sanat dünyasında farklı kategoriler eşliğinde hayatımızdaki canlılığını korumaya devam ediyor.

Daha önce sinemaya uyarlanmış “Öteki” eseri, Emin Alper’in uyarlamasıyla artık tiyatroyada uyarlandı.19 Aralık ve 31 Ocak tarihlerinde Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 17 Ocak’ta ise Mall of Istanbul Moi Sahne’de, Dostoyevski’nin “Öteki” başlıklı romanı tiyatroseverlerle buluşacak. Dostoyevski’nin eserinden sahneye aktarılan bu etkileyici hikayenin biletleri, Biletinial platformu üzerinden satışa sunuldu.

Oyunun kadrosunda Cem Yiğit Üzümoğlu, Erdem Şenocak, Derya Karadaş ve Gökhan Yıkılkan gibi isimler yer alıyor. Deniz Göktürk Kobanbay’ın sahne tasarımı, Ahmet Sesigürgil’in ışık tasarımı ve Okan Kaya’nın ses tasarımı, “Öteki”nin teknik altyapısını oluşturuyor.

***

Asalet, soyluluk ve sınıf eşitsizliklerine dayalı kapitalist toplumsal düzeninin yerleşmiş olduğu 19.yüzyıl Rusya’sını, Golyadkin mizacıyla sorunsallaştıran Dostoyevski’nin “Öteki” romanı, nesne olmanın yerine özne olmanın ön planda tutulduğu modern zamanı, ontolojik ve etik yaklaşımlarla hikâyeleştirmektedir. Varoluşçu problemleri en geniş ve en derin anlamlarıyla eserlerinde mevzu edinmiş Dostoyevski, roman sanatının geniş anlatım imkânlarından faydalanarak, özelde Golyadkin’in genelde ise, modernizmi yaşamaya başlayan Rus toplumunun varoluşsal sorunlarını ” Öteki” adlı yapıtıyla dünyaya sunmuştur. Günlerce üzerinde düşündüğü bir konunun bir anda ne kadar gereksiz olduğuna karar veren Golyadkin’in tabiatıyla; bireyin arayışını ve hiyerarşik toplumsal sistemin bireyi nasıl baskı altına aldığını psikolojik ayrıntılarla dikkatimize sunan Dostoyevski, ” öteki”nin ideallerini, arzularını ve çelişkilerini insan odaklı bir perspektifle aydınlatmaya çalışmaktadır.

Romanın her sayfasında kendisiyle çatışan insanların panaromasını bir bedende; Golyadkin’in ruhunda gördüğümüz “Öteki” romanı, hem okunması hem de izlenilmesi gereken bir eser. Çünkü hiç umulmadık zamanlarda, yaşadığı gelgitlerle, modern çağ insanının klasikleşmiş bir seciyesi olan Golyadkin, hâlâ “içimizde” yaşıyor.

Heybet AKDOĞAN

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.