Züleyha Tuna yazdı: Çocukların Senaryosu

/ 7 Mayıs 2023 / 43 views / yorumsuz
Züleyha Tuna yazdı: Çocukların Senaryosu

Okulların kapanmasına sayılı günler kala kimi aileleri tatil telaşı sararken, kimi aileler değişmeyen monotonluk da geçirecek tatili.

Çocukların telaşı ne acaba? Evlatlarımızın beklentisi nedir? Nasıl bir tatil hayali kuruyorlar? Çocuklarımızın dünyasına bu tatilde de kapı açmalıyız. Aydınlık ufuklar için o kapıyı açacak pencereleri aralayacağız.

Geç saatlerde uyumak ve güne geç saatlerde başlamak ne kadar dinlendirici olabilir ki? Güneşin enerjisini, sabahın ayazını hissetmeli ve hissettirmeliyiz. Bu tatil anne ve babaların düzenli bir şekilde çocuklarına eşdeğer zaman ayırmasının fırsatı olmalı.

Sabahın deminde yine uyanmalı! Bu sefer, bu erken kalkış, monoton, iş, okul temposu için değil evlatlar için olmalı, sevgili anne ve babalar!

Kahvaltı eşliğinde çocuklarla yumurta tokuşturmalı, çay kaşığı sesine karışmalı kahkahalar, sohbetler…
Her çocuğun değişik senaryolarla yazılmış hayatları var. Şuan onların dünyasına inmeye gayret ediyorum, biz yetişkinlerin dünyası keşmekeş! Bizim senaryomuzu değerlendirmeye sıra, sonra gelecek. Öncelik onların, kızlarımızın, oğullarımızın.

Çocuklarımızın dünyasına biraz yalnızlığımızdan pay vermiş olabiliriz. Hiç sorun değil sonuçta olacak ile öleceğin önüne geçilemezmiş. O çay kaşığı sesine karışan sohbetler, kahkahalar yalnızlığı yenecek. Tabi bunlar istisna, lakin hayatın değişik bir senaryosu işte…
Neyse, kahvaltı yapıyorduk oğlumuzla, kızımızla yumurta tokuşturuyorduk. Ellerine tablet, teknolojinin oyuncaklarını verip bizde köşemize çekilmiyorduk tabi ki. Ne yapıyorduk, ne yapmalıydık?

Sinema programına ne dersiniz? Saat.11:00 seansı ideal bir animasyon saati. Sinema sonrası balık tezgahından seçilmiş levrekler, çupralar, sağlıklı bir pazar, manav alışverişi. Biraz yorulmuş halde eve dönüş, telaşlı bir mutfak sahnesi. Bırakın çocuklarınızı, döke saça yardım etsinler. Onlara zaman ayıralım, onlarda bize. İnanın buna, biz ebeveynlerin de çocuklarımızın da ihtiyacı var.
Sabah erken kalkmanın dinamikliği ile gün kayar yavaş yavaş akşama.

Bir güne sığdırılabilecek farklı etkinlikler var. Kitap okuma saati en dinlendirici etkinlik. Her akşam yarım saat kızınızla, oğlunuzla okuyacağınız kitap, onların bilinçaltına öyle işleyecek ki çocuklarımıza aydınlık bir kişilik olmaları yolunda en değerli eylem olacak.
Haftanın belli günlerinin belli saatlerinde top koşturun oğlunuz ile. Gidiyorsa herhangi bir spor okuluna eşlik edin arada, yanında olduğunuzu bilsin, onların heyecanını hissedin. Ayağına kadar gelen topu ağlara atamadığında alkışlayın, o an ki tatlı kaprislerini çekin. Anneler, babalar evladınızı izleyin, hangi kursa giderse arada sürpriz yapın.

Çocuklarımızı teknolojiye teslim edip, bizde aralarda kaybolmayalım. Bu tatil motive tatili olsun ve bu motive tatilini 15 tatil dışında hafta sonlarına da eklersek her tatil motive eylemi olur.

Kazanan çocuklar olur, biz oluruz. Bu tatilin kaybedeni olmasın.

Züleyha Tuna

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız...
Benzer Konular
Mânalar Var Bizi Deryalara Sürükleyecek / Züleyha Tuna
Tevafuk ile tesadüf arasında ki ince çizgiyi yaşamak. Tesadüfe verilme ihtimali olmayan İlâhi gücü hissederek kadere teslim olmak… Hayatımızda karşılaştığımız birçok olaylar ve dönüm noktaları vardır. İçinden çıkılmaz zannettiğimiz, zannede..
Tereddüt / Züleyha Tuna
Söylenecek sözler birikmiş Baharın meltemi gerdanına değmiş Kaç bahar bitmiş Ayrılığın yıl dönümü her bahar Sevgiliye… İçinde ciğeri söken cehennem ateşi Nefreti solumak Kasvetle bakmak Hapsolmuş ruhlara, Gövdene çarpan dalgalar,..
Fatma Türkdoğan yazdı: “Bayram Çoşkusu”
“23 Nisan’da “Çocuğum” ben 19 Mayıs’ta “Gencim” 30 Ağustos’ta “Zafer’im” 29 Ekim’de “Cumhuriyet’im” Çünkü ben: Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Emanetlerinin bekçisiyim…” Üstteki şiirin kime ait olduğunu bulamadım maalesef nette. Çok beğendiğim..
Sanat ve Sistem / Melda Vatancı
Bazen toplumlar karanlığa doğru ilerlediği zaman sanatın da bundan nasibini aldığı düşüncesi doğru mudur? Kötülük ve ahlaksızlık her yanı sardığında bile buna rağmen sanat var olabilir mi? Toplum,düşünce ve üretim..
Hangi Tiyatroda Oynuyorsunuz Beyler?
Josef K.’nın davası “Bir köpek gibi!” olan sona yaklaşırken onun cellatlarını bizzat biz de tanımış oluruz. “Frank giymiş, soluk yüzlü ve şişman kimselerdi.” Dönemin modasına göre oldukça şık, Çehov’un açlık..

Yorum yaz