ANLATI
Türk milleti, sonbahar ayı olan 1923 ekim ayında adeta ilkbaharı, coşkuyu ve bayramı yaşıyorlardı çünkü birçok alanda özgürlüğü, bağımsızlığı ve istedikleri yönetim şeklini bire bir olarak karşılayan kavramı ve müjdeyi bekliyorlardı.
Bu kavram Mustafa Kemal Atatürk sayesinde, yönetimi her ne kadar Osmanlı Devletine ait olsa da türk milletinin bağımsızlık ve bekası için anti-türklere karşı, kısmi olarak 1918-1919 yıllarında uygulanmaya başlanmıştı ama adı konulmamıştı.
1920 yılında büyük millet meclisinin açılması gibi gelişen toplumsal hareketler Cumhuriyet fikrinin yüksek, kendine özgü ayak sesleriydi çünkü cumhuriyetin ilanı, Türk toplumunu evrensel anlamda çağdaşlaştırmayı amaçlayan Atatürk Devrimleri’nin bir parçasıdır, diğer yenileşme ve reformların da önünü açan bir siyasal inkılap hareketidir.
28 Ekim 1923 günü Atatürk, arkadaşlarını ağırladığı bir akşam yemeğinde, o tarihi sözü söyledi; “Efendiler yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz”. Türkiye’nin bağımsızlık savaşı ve yönetim şekli artık Atatürk’ün içinde yanan ateş değil de en yakın silah arkadaşları, fikir arkadaşları ve en büyük destekçileri ile birlikte paylaşmış olduğu onur ve gurur duyduğu bir kavram haline gelmişti ve Atatürk dâhil olmak üzere çevresindeki kişiler hep bir sonraki günü yani yarınları düşünmeye başlamışlardı çünkü Cumhuriyet, kısaca Türk milletini tek kişinin ağzından çıkan emirlerden ve yönetimden kuratararak, çağdaş,bağımsız ve evrensel bir millet olma iradesi yüklemiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet İnönü ile birlikte bir yasa değişikliği tasarısı hazırlayarak 29 Ekim 1923’te Meclis’e sundu. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişikliklerin kabulü ile Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu.
Cumhuriyetin ilanı, Ankara’da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı.
Türk milleti tarafından benimsenen bu bayram sevincinin en büyük sebebi bağımsızlık ve özgürlük seviyesinde bir ülke yönetimi içerisinde kendi yaşamlarını ve gelecek kuşaklarının yaşamını sürdürmek olmuştur.
Cumhuriyet kavramı ve uygulaması Türkiyede yaşayan türklere, diğer milletlere ve millet olmayı başaramamış azınlıklara Türkiye’de yaşama sevincine kavuşturarak, birçok milletin Türk devleti sınırlarında birlik ve beraberlik içerisinde yaşayabilme imkanı sağlamıştır.
Bizlerde, geçmişte bu fikrin ortaya çıkmasını sağlayan, çıkaran ve koruyan kahramanlar gibi şimdi ve gelecekte bekçisi olmakla yetinmeyip hep daha iyisini yapmak için okuyarak, yazarak, anlatarak, yeni fikirler üreterek Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız bu bayrağı geleceğimiz olan çocuklara ve gençlere en iyi şekilde ulaştıracağımızın sözünü veriyorum.
Cumhuriyeti ben burada yazarak sınırlayamam, anlatamam uzun lafın kısası;
Cumhuriyet
Sevene yâr, sevmeyene hâr olur
Cumhuriyet özgürlüktür,
Cumhuriyet bağımsızlıktır,
Cumhuriyet birlik ve beraberliktir,
Cumhuriyet çağdaşlıktır
Cumhuriyet insana ve insan haklarına saygıdır,
Cumhuriyet ilim ve fendir,
Cumhuriyet bitkiye, hayvana ve çevreye saygıdır,
Cumhuriyet medeniyettir,
Cumhuriyet inklap ve yeniliktir,
Cumhuriyet yaşam şeklidir.
Uzun lafın kısası
Cumhuriyet
BAŞ KOMUTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR
Ahmet Sinekli
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.