Hayâl Kırıklıkları Durağı / Cengiz Karakuş

– Ben, ömrü boyunca yaşadığı sazlıkta kendini öpüp insana çevirecek olan prensesi bekleyerek yaşlanan çakma kurbağa prensim.

– Ben, taşa basınca bile iz bırakan suçluyum.

– Ben, derin zannettiği için atladığı suyun 50 cm derinliğinde olduğunu suya çakılınca anlayan gencim.

– Ben, gökten düşen üç elmanın da denk gelerek kafasını yardığı masal dinleyicisiyim.

– Ben, gönderilmemiş aşk mektuplarını ve okunmamış şiirleri yazan adamım.

– Ben, Şemsi Paşa Pasajı’nda sesi büzüşesicelerdenim (bu madde hızlı okunacak).

– Ben, sevdiği kızın adını onlarca ağaca kazımasına rağmen kızın dikkatini çekmeyi başaramayan ama belediye zabıtası ve polislerin dikkatini çekmeyi başararak! bir araba sopa yiyen aptal aşığım.

– Ben, derste parmak kaldırınca söz verilmeyen, parmak kaldırmadığında soru sorulan öğrenciyim.

– Ben, 5’erli 2 takım halinde yapılan mahalle maçlarında iki takıma da seçilmeyip ‘fasulye’ olan 11.çocuğum.

– Ben, oynayıp yatırmadığı Sayısal Loto’da 6 tutturan adamım.

– Ben, gittiği maçta tuttuğu takım mağlup olan, gitmediği maçta takımı farklı galip gelen taraftarım.

– Ben, Aşk Tanrısı Eros’un attığı okları bir türlü denk getiremediği yalnızlık abidesiyim.

– Ben, gün boyu hiç durmadan çalışan ama 5 dakika dinlenirken müdüre denk gelen emekçiyim.

– Ben, konser bileti almak için saatlerce bekleyip, sıra geldiğinde biletlerin bittiğini öğrenen müzikseverim.

– Ben; altın, döviz aldıktan sonra fiyatların hızla düştüğünü; sattıktan sonra rekor seviyeye yükseldiğini gören küçük yatırımcıyım.

– Ben, hayâl kırıklıklarından tesbih yapan adamım.

Yani kısaca söyleyecek olursam ben, hayal kırıklıkları durağıyım…

Cengiz Karakuş