Gül Rengi Şarap / Ünseli Karaçam Denizer

ÖYKÜ

Gül Rengi Şarap / Ünseli Karaçam Denizer
230 views

Yananın kendileri olduğunu bilmeden girdiler serin sulara. Kesilenin kendi nefesleri olduğunu akıllarına getirmek istemediler, kadehlerine buz gibi gül rengi şaraptan doldururlarken.

Akşamın geceye dönmek üzere olduğu saatler… Beyaz dumanlar o vakte kadar bulutlarla karıştırılabilecek kadar masum görünmüştü gözlerine. Hava kararıp alev kızıllığı ufukta parlamaya başladığında perde açıldı, oyun sahnelenmeye başladı. Oyuncular sahnede olduklarından habersiz.
Başrol alevlerin.

Çok sıcak, göz gözü görmüyor.
Annemi arıyorum, daha doğrusu bekliyorum.
Nefes almak çok zorlaştı.
Annem geldiğinde beni kurtarır biliyorum, bundan eminim.
Gözlerim yaşarıyor duman doldu içlerine, daha yeni açmıştım oysa onları.
Kanatlarımı çırpmaya çalışıyorum annemin yaptığı gibi; belki ben ona gidebilirim.Yapamıyorum çünkü daha uçmayı bilmiyorum.
Her yer duman; nefesim kesiliyor ama bekliyorum.
Neden gelmiyor?
Duyduğum son ses annemin çığlıkları oluyor. Onu görüyorum; biraz ötede çaresiz, çırpınıyor.
Sonra…
Hayatımın ikinci haftasında ölüyorum.

Hepimiz dışarı kaçtık duman dolunca içeriye. Yine mi balımızı almaya geldiler?

Gözlerimizi açamıyoruz. Bu sefer farklı. Sıcağa dayanamıyoruz. Birbirimize sokulduk, uçamıyoruz. Kanatlarımız eriyor önce. Çaresizliğin kelime anlamını öğreniyor ruhlarımız; kaçış yok. Ateş kendine katıyor bizi, kendini büyütürken biz ölüyoruz.

Tüylerim, kuyruğum, gözlerim her yanım yanıyor. Koşup kaçınca kurtulurum sanıyorum. Daha hızlı koşup atmak istiyorum üzerimdeki dayanılmaz acıyı. Koştukça alevler de benimle geliyor, etrafıma yayılıyor, ben büyütüyorum kabusu. Herşeyin suçlusu ben miyim yoksa? Benim yüzümden mi yanacak minicik yavrularım da. Onlara kovuktan çıkmamalarını söyleyebilecek kadar dayanabilecek miyim? Koşmaya devam ediyorum; bir alev topuna dönüştüm, yuvarlanıyorum sanki. Aklımdan son geçen şey yuvada bekleyen beş yavrum oluyor. Çığlık atmak istiyorum; sesim çıkmıyor. Duruyorum, gücüm kalmadı artık. Bir an önce bitmesini diliyorum, çaresizim. Cehennem büyürken ben ölüyorum.

Birbirimize sesleniyoruz; duyurmak istiyoruz sesimizi, anlamak istiyoruz neler olduğunu. Etrafımızı saran ölüm sıcağından kaçabilmemiz imkansız; ayaklarımız yok bizim. Uzak tepelerden de çığlıklarımız geliyor, bir bütünüz biz.

Tüm çığlıklar aynı dilde. Kuşun da tilkinin de toprak kurdunun da acısı aynı, hepsi ayrı işliyor ruhlarımıza her çığlıkla…

Toprak anlıyor bizi, gökyüzü üzülüyor, o da ortak acımıza. Elinde olsaydı eğer deniz gelip kapanırdı üzerimize. Tek nefesiyle merhem olurdu yaralarımıza.

Bir bütünken yine de yalnız ve çaresiziz. Kaçamıyoruz, Çığlık çığlığa gökyüzüne yükseliyoruz, bizimle birlikte yananların dumanına karışıp.

“Yağmur yağsa keşke, sönerdi” diyor biri; ilk notaları duyulurken o şarkının…

Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende.
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde.

“İçimiz yanıyor,” diyor bir başkası telefonun ucundaki arkadaşına anlatırken karşı tepede sahnelenen oyunu…

“Deniz çok güzel,” diye sesleniyor bir diğeri; “biraz soğuk ama girince alışıyor insan”

Atladılar denize, gözleri karşı tepede sergilenen oyunda… Yananın kendileri olduğunu bilmeden girdiler serin sulara.

Cehennemin yaşandığı tepede ateş düştüğü yeri yakarken bir tekne demir alıyordu karşı kıyıdaki koydan. Alevlerin görünmeyeceği ve duman kokusunun olmadığı başka bir koya varmak için…
Arkalarında bıraktıkları yanan tepelere bakıp üzüldü teknedekiler.

Kesilenin kendi nefesleri olduğunu akıllarına getirmek istemediler, kadehlerine buz gibi, gül rengi şaraptan doldururlarken.

Ünseli Karaçam Denizer

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.