ANLATI
Dış dünya ve insanlar seni incitmiş olabilir. Bu yaralar bazen seni öyle bir noktaya getirir ki içinden, ‘Neden değişmesi gereken ben oluyorum? Neden hataların bedelini ben ödüyorum?’ diye haykırmak gelir. Ve evet, haklısın. Keşke bu dünya, zalimin kendi zalimliğinin sonuçlarıyla yüzleştiği adil bir yer olsaydı. Keşke yaralar, onları açanlar tarafından iyileştirilseydi. Ama gerçekler farklı.
Hayat, adil olmak zorunda değil. Ve geçmiş… geçmişin soğuk anıları, yalnızca seni oraya bağlayan zincirlerdir. O anıların içinde tekrar tekrar dolaşmak seni bir yere götürmez. Onların haklılığını kanıtlamaya çalışmak ya da kaybettiklerini geri getirme umuduyla beklemek yalnızca zamanını tüketir.
Ama yeni bir hayat istiyorsan, bu senin sorumluluğunda. Yalnızca senin ellerinde. Ve bunu başarabileceğin tek an, şimdi. Belki geçmiş sana haksızlık etti, belki çevrendeki herkes yanlışlarını sürdürüyor, ama bu seni değiştiremez. Büyümek ve kendi hikâyeni yeniden yazmak, yalnızca senin kararındır.
Hataları kabullenmek, sorumluluğu üstlenmek zayıflık değildir. Aksine, bu senin özgürlüğünün başlangıcıdır. Bu, hayatının iplerini eline almak ve kendin için yeni bir yol çizmek demektir. Bu senin kendi devrimin olabilir.
”MANİFESTO:
“Ben geçmişimin kurbanı değilim. Hayatımda olanları değiştiremeyebilirim, ama onları nasıl taşıyacağımı seçebilirim. Bugün sorumluluğu üstleniyor, zincirlerimi kırıyor ve kendi hikâyemin yazarı oluyorum. Yaralarım beni tanımlamayacak; onları dönüştüreceğim ve güçleneceğim. Bugünden itibaren, hayatımı yeniden inşa eden kişi benim.”
Fatma Gezici Pehlivan
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.