EDEBİYAT
Edebiyat tarihinin her döneminde tartışmalar, görüş ayrılıkları, farklı yorumlar her zaman olmuştur ve bütün bunlar edebiyat çevrelerini ciddi anlamda meşgul etse de, edebiyat her zaman tartışmalarla gelişmiştir.
Öyle ki edebiyatın bir döneminde, sözcüklerin mermi gibi havada uçuştuğu zamanlarında, önemli yazarlar bu polemiklerin içerisine girmiş ve ortaya ‘kalem kavgası’ denilen bir tür çıkmıştı. Bunların içinde bizim edebiyatımızda; aklıma gelenler arasında Peyami Safa – Nâzım Hikmet, Yakup Kadri – Ahmet Haşim ve Necip Fazıl gibi; batı edebiyatında ise Hemingway – Faulkner, Nietzsche – Dante gibi önemli yazarlar bulunuyor.
Türk edebiyatında ilk yazınsal tartışma, Tanzimat edebiyatının birinci dönem sanatçılarından Şinasi ile Sait Bey arasında çıkar. “Mesele-i mebhûsetü anha” olarak edebiyat tarihimize geçen bu polemik, edebiyat dışında başlamış ve bazı tamlamaların yazımı noktasında edebî bir niteliğe bürünerek birkaç ay devam etmiştir.
Recaizade Mahmut Ekrem’in Talîm-i Edebiyat adlı eserinin yayımlanmasından sonra eski edebiyat taraftarlarının yönelttikleri eleştiriler sonucu bir başka polemik doğmuştur. Bundan bir süre sonra da Recaizade Mahmut Ekrem ve Muallim Naci arasında “Zemzeme – Demdeme” kavgası yaşanmıştır. Ekrem ve Naci arasındaki bu kavga, “eski-yeni kavgası” olarak onların takipçileri tarafından değişik zamanlarda sürdürülmüştür.
“Şiir”, “şiirde hayal ve hakikat” konularında Beşir Fuat ile Menemenlizade Tahir arasında hararetli tartışmalar yaşanmıştır.
Tanzimat döneminde, dil polemiklerinin en çok hırpalanan adı ise, Şemsettin Sami olmuştur. Eski ve yeninin temsilcileri arasında süren bu polemiklerin çoğunda yenen ve yenilen taraf belli olmamış, ancak zaman yeniyi savunanların haklı olduğunu göstermiştir.
Tanzimat’ta tartışılan kimi konular Servet-i Fünûn döneminde de tartışılmıştır. Ancak bunlardan ikisi polemik özelliği kazanmıştır. Klâsiklerin çevrilmesi konusu bu dönemin polemiklerinden birini oluşturur. Klâsikler konusunu tartışmaya açan Ahmet Mithat olur. Ahmet Mithat’ın “İkrâm-ı Aklâm”yazısı ile bu yazıya gelen cevaplar ve Ahmet Mithat Efendinin iddialarında ayak diremesi birkaç ay süren tartışmalara yol açar. Bu tartışmalarda Ahmet Mithat, Türk dili ve edebiyatının klâsik oluşturacak duruma gelemediği, bu düzeye gelinceye kadar Batı klâsiklerinin çevrilmesi ve örnek alınmasının gerekli ve yararlı olduğu düşüncesini savunur. Karşı cepheyi oluşturanların başında yer alan Cenap Şehabettin ise Türk edebiyatının klâsiklere ihtiyacı olmadığını ve klâsiklerin örnek alınmasının edebiyatımıza bir yararı olmayacağını ileri sürer.
Polemik nedir?
Kelime genel olarak siyasal, bilimsel, edebi konularda ‘ tartışma’ veya sonuçsuz tartışma olarak da tanımlanır.
Sonuç olarak, “Edebiyat her zaman tartışmalarla gelişmiştir,” diye düşünüyorum.
Yalnız hoş olmayan durum şudur: Sanal ortamda… İki kişi arasında geçen edebiyat tartışmalarında, sanki futbol maçı izler gibi taraf tutma… Birden sıçrayıp… O kişinin tarafını tutuyor gibi yapıp diğer kişiye övgü sözcükleri yağdırmak… Onun tarafında olmak…
Aydan Ay
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.