Ali Rıza Gelirli’nin, KENTTE BİR BAŞINA kitabından “16 B” başlıklı öyküsü

/ 1 Eylül 2022 / 287 views / yorumsuz
Ali Rıza Gelirli’nin, KENTTE BİR BAŞINA kitabından “16 B” başlıklı öyküsü

Kadıköy’e gidiyorum. Oradan Altunizade’ye uzayacak yol. 16 B’deyim. 16 B’yi bilen bilir. Bilmeyen bilmese de olur. 16 B’deki kadın öyle baktı ki bana, sanki çıkarıp aklını gösterdi. Aklımın yerinde olmadığını o an fark ettim. Gayri ihtiyari kendimi tanımayan ben, tanıtmalıydım kendimi ona. Zira aklını gösterebilen bir kadına pek rastlanmıyor buralarda. Benim için bir akıl seçse nasıl bir akıl seçerdi diye düşündüm. Yüzü değil ama gözü gülüyordu. Yoksa aklı mıydı gülen? Kadın, ondan tamamen umudu kestiğim, unuttuğum, hatta kanat takıp uçtuğunu sandığım aklımı hatırlattı bana. Kadının yüzünün iki yanına, saçının gevşek topuzundan saçlar sarkıyordu. Çıkık çene kemikleri ona anlamı derin bir karakter kazandırıyordu. Sahi aklımın kapısı neresinden açılırdı güzelliklere; onu da söyleyebilir miydi bana? Karamsar düşüncelerime iyilikler aşılar mıydı? Güldü. Ağzını açtı; ‘ha şimdi bir sözcük demleyecek benim için’ diye düşündüm. Yanıldım. Sadece esnedi! Oysa ayakları çıplak, gözleri sürmeli ve iri, kulakları küpeli, burnu hızmalı, alnı dövmeli bir cümle kurmasını ne çok isterdim. Kapısına iyiliğin sancağını dikeceğim bir söz bu kadar zor mu söylenirdi. Aslında bir kazazedeydim. Deniz üstünde oradan oraya yalpalayan ceviz gibi ama kırılmış, ikiye ayrılmış bir ceviz diyelim buna… İşte öyle bir çeşit sandal ya da… ‘Aklım izin verse de çıldırsam’ dedim. Onun aklı başında mı? Benden az mı acı çekiyor bilmiyorum. Nedense kadının yüzüne bakıp düşündüm; İnsanları sadece uzaklıklar, nehirler, denizler, dağlar ayırmıyor; yakınlıklar da ayırıyor bazen. İşte sabır taşını çatlatan bu… Ama umut… Umut engelliyor sabır taşının çatlamasını. Umut bir uyuşturucu mu yoksa?

Hastalığın, ayrılığın, sürgünün, yolculuğun bir sonu olmalı… Yaşamın bile bir sonu varken… Kapı açıldı, indim. Oysa ben sonu olan şeylerin hep güzel olmasını isterdim; akıl dışı bir hayal bu, farkındayım. “Haydi yolculuk bitti, dağılın” dedim düşüncelerime. Dağılmadılar. “Dağılın, bundan sonraki yolumu bulabilirim” dedim. Dağılmadılar.

Kadın, sanki aramızda ses geçirmeyen, konuşsa duyamayacağım saydam bir cam varmış gibi davrandı. Konuşmadı. Güzeldi. Onu güzel olduğu için suçlayacak halim yoktu. Ne var ki, içime koca bir hayal kırıklığı bırakmış ve inmişti benden önce.

Şartlar ne olursa olsun; kar altındaki kardelen çiçeğinin açması gibi öğreniyor insan; yaşamayı, çıldırmayı, çıldırmadan yaşamayı. Ama sevilirse çıldırmıyor insan. Tüm bunları 16 B’de, kadının karşısında öğrendim.

Ben yine hayatın ipleri henüz elimdeyken, kederin soğukluğunu umudun sıcaklığının içine gömmeyi deneyeceğim. Düşüncelerim bir süre daha bu duygusal konforun içinde yaşamaya devam edecek. Öyle görünüyor. Zira “umut tüm tedavilerin ilk şartıdır”.

Her an, her saat, her gün gibi bir sınavdı 16 B ile yolculuğum. Aşırılaştıkça aşırılaşan zamanın sınavı…

“Kentte Bir Başına” başlıklı kitaptan alıntıdır.

Benzer Konular
Fatma Türkdoğan Röportajı – Hazırlayan: Mehmet Bahçeci
Öykü türündeki son kitabı “Dilsizin Ağıdı” ile edebiyat severlerden tam not alan Fatma Türkdoğan’la beraberiz. Türkdoğan’a hem büyük beğeniyle okuduğumuz yeni kitabı hakkında hem de genel anlamda edebiyata ve güncel..
Mehmet Bahçeci’nin “İçimdeki Yangın” Romanı Okurlarıyla Buluştu
“Novelius Edebiyat” platformu editörlerinden Mehmet Bahçeci’nin İçimdeki Yangın isimli ilk romanı, şubat 2023’te Sapiens Yayınları etiketiyle yayımlandı. Merkezinde son derece nahif bir aşk öyküsünü barındıran İçimdeki Yangın, üç ana kısımdan ve..
Sabahın Körlüğünde / Erinç Büyükaşık
Tesadüfle tevafuk çarpışır kimi zaman en vasat hayat hikâyelerinde. Öyle demişti bir yazar. Metro turnikesindeki uyuklayan kedi de öyle düşünüyordu besbelli. Merdivenlerden ağır aksak inen kirli sakallı Yakup’un ürkek bakışlarını..
Ziyaret / Büşra Güntürk
Evimden ve evim dediğim insanlardan ayrılalı üç yıl oldu. Ziyarete gitmek için çok uğraştım ama bir türlü izin alamadım. Dualar, dilekler, yalvarışlar, yakarışlar nafile. Burada işin bitmeden gidemezsin, dediler. İyi..
Gülten Doğruyol İncesu’nun “Muzaffer Oruçoğlu” Söyleşisi Ghoroob – Gün Batımı Dergisinde Yayınlandı.
Gülten Doğruyol İncesu’nun Muzaffer Oruçoğlu ile gerçekleştirdiği söyleşi, İran’da yayınlanan Ghoroob – Gün Batımı dergisinin 27. sayısında Farsça ve Azerbaycan Türkçesiyle yayımlandı. 23 Ekim 2022’de geçirdiği kalp krizi sonucu genç..

Yorum yaz