Ahmet Zeki Yeşil yazdı: Bayramlık

Bayramı Kazaya Bırakmak

Dalgacı Mahmut, Ramazan öncesi Nasrettin Hoca’ya sormuş:
“Ramazan Bayramı’nı kazaya bıraksam olur mu?”
Nasrettin Hoca, Dalgacı Mahmut’un mazeretini merak etmiş:
“Niye ki?”
Dalgacı Mahmut, yanıt vermiş:
“O tarihlerde önemli bir işim var.”
“Öyleyse olmaz!” demiş Nasrettin Hoca.
Aldığı yanıta bozulan Dalgacı Mahmut sesini yükseltmiş:
“Mademki bana kolaylık gösterilmiyor, ben de oruç tutmam. Vallahi de, billahi de tutmam!”
Dalgacı Mahmut sesini yükseltir de Nasrettin Hoca altta kalır mı?
“Yavaş ol Dalgacı, güldürtme kendine! Sen, ne zaman oruç tuttun ki?”
demiş.

Ramazan Davulu

Nasrettin Hoca, Ramazan davulcusunu iftara çağırmış. Daveti kabul eden davulcu, yemekten önce sofranın fotoğraflarını çekip sosyal medyada paylaşmış. Nasrettin Hoca bu durumdan rahatsız olmuş.
“Yediğin hurmalar seni tırmalar, ona göre!” demiş.
Bu sözlere gülen Davulcu, yemek bittiğinde sofradan kalkamamış.
“Hoca Efendi, benim motor bozuldu! Ramazan davulunu sen çal” demiş.
Nasrettin Hoca davulcuyu kırmamış, sokak köpeklerinden korktuğu için davulu bir kamyonetin kasasında çalmış. Yollar bozukmuş, davulun tokmağı yerini bulmamış. Ahenksiz çıkan sesler yüzünden, Nasrettin Hoca’yı karakola şikâyet etmişler.
Karakolun komiseri, Nasrettin Hoca’ya kızmış:
“Davul çalarken 9-8’lik usulü uygulaman gerekirdi” demiş.
Nasrettin Hoca, şöyle savunmuş kendini:
“Tokmağı davula 9 kez vurdum, 8 nefes dinlendim. Yine de kimseyi memnun edemedim. Çünkü devir çok değişti, artık insanı yemediği hurmalar tırmalıyor…”

Çoluk Çocuk

Nasrettin Hoca, üst katta oturan komşusunu birkaç kez uyarmış.
“Biraz sessiz olun, sizin yüzünüzden gözüme uyku girmiyor” demiş.
Uyarılar, ne yazık ki sonuç vermemiş. Durum böyle olunca, Nasrettin Hoca komşusunu polise şikâyet etmiş.
“Bunlar kızlı erkekli oturuyor, ne yaptıkları belli değil” diyerek konuyu biraz abartmış.
Çünkü, soruna acil çözüm bulunmasını istiyormuş. Şikâyeti dikkate alan polis, ertesi gün anılan evi kontrole gelmiş.
“Hakkınızda şikâyet var” gibi bir gerekçe göstermiş.
Oysa, evde Nasrettin Hoca’nın dediği gibi bir durum yokmuş. Polis, kendisini meşgul ettiği için Nasrettin Hoca’ya kızmış.
“Hoca Efendi, bunlar kazık kadar insan. Evli olup, çocukları da var…” diye çıkışmış.
Nasrettin Hoca’da laf hazırmış:
“Memur Bey, siz gelene kadar büyüdüler; çoluk çocuğa karıştılar.”

Ahmet Zeki Yeşil

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…