Okurlarıma Mektup / Yakup Yaşar

Ben onların beni ittiği yerde, etrafıma inşa ettikleri cehennemde yaşamayı öğrendim. Onlar kendileri için kurdukları sahte cennette cehennemi yaşayacaklar. Yapmacık tebessümlerin yalaka yüzlerin kalabalıklığında tadacaklar gerçek acıyı. İçlerini kemiren haset..

Okurlarıma Mektup / Yakup Yaşar
406 views

Ben onların beni ittiği yerde, etrafıma inşa ettikleri cehennemde yaşamayı öğrendim. Onlar kendileri için kurdukları sahte cennette cehennemi yaşayacaklar. Yapmacık tebessümlerin yalaka yüzlerin kalabalıklığında tadacaklar gerçek acıyı. İçlerini kemiren haset akrebine yenilecekler. O akrep onları yiyip bitirecek.

Ben onların inşa ettikleri cehennemi değiştiremem. Buna gücüm yetmez. Ne babamın bir makamı var ne de makam sahibi bir tanıdığım… Ben inşaat işçisi bir adamın oğluyum. Emekçi bir insanın… Kendi emeğiyle mücadele eden… Kimseye boyun eğmeyen… Kimseye eyvallahı olmayan… Alın teriyle kazandığı ekmeği sofraya getiren, hiçbir zaman başka birinin bize boyun büktürecek ikramını soframıza koymayan adamın oğluyum. Kendi konforunu çocuklarına feda eden adamın… Cebindeki son parayı evladına harçlık veren ve sadece bir içimlik çay parasını “Kahvehanede otururken kimseden çay dilenmeyeyim!” deyip cebinde tutan adamın oğluyum ben.

Bu adamın oğlu, makam sahibi şahısların evlatlarına adaletsizce sundukları makamlara güç yetiremez belki; ama boyun da eğmez. Onların minneti altına girmez. Yalakalık yapmaz. Onların ayakları altına sermez onurunu. Ezdirmez. Onların iki dudağı arasına hapsetmez geleceğini.

Gelecekte hak edeceği muhtemel unvanları kaybetmeyi göze alır; gene de ağzı kirli şahısların dişlerine sakız olmaz.

Kendi mücadelesini verir. Çabalar. Onlar engel çıkarır. Çalışmaktan vazgeçmez. Onlar başka makamları devreye sokar. Bu adamın oğlu daha çok çalışır. Onlar bir kapıyı kapar; Allah daha güzel kapılar açar.

Allah’ın açtığı kapıdan gidişini izlerken içlerindeki haset akrebinin zehri nefeslerini kesecek hepsinin. Daha da saldırganlaşacaklar. Şeytanın sevdiği insan olmaktan vazgeçmeyecekler.

Şeytanın ağzını açık bırakacak kötülükleri yapmanın kısa süren hazzına yem edecekler bütün haysiyetlerini.
Ben onların -benim irademin çıkmaya yetmediği- cehenneminde yaşamayı öğrendim. O cehennemde inadına gülebiliyorum artık. Öldürmeyen acı güçlendirdi beni.

Ben beni kimsenin anlamadığı cehennemin içerisinde etrafımdaki anlamazların boş laflarının altında ezilmemeyi de öğrendim. Basit gayelere daha önemli değerlerini kurban verenlerin, itildiğim cehennemde yaşayışımı orasının aslında cehennem olmadığı yalanına ya da en hafif tabirle yanılsamasına bağlamalarına içerlesem de…

Birlikte daha onurlu insanlar olmak varken korkaklığı yol seçenlerin bana hediye ettiği yalnızlıkla arkadaş olmayı öğrendim.

İçinde bulunduğum cehennemin mimarları bir cehennem inşa ettiler; o cehenneme yalakaları odun taşıdı; korkaklar da seyretti. Fakat benim o cehennemde onların engellemeye çalıştıklarını yapmama engel olamadılar.
Yazar olmamı istemediler. Her şey o ilk kitapla başladı. Haset akrebi o ilk kitapla var oldu kalplerinde. Sonra da büyüdü. Hesap edemediler: Yandıkça daha iyi yazdığımı… Daha iyi yazdıkça daha çok yaktılar. Daha çok yandıkça çok daha iyi bir yazar olduğumu hesaplayamadılar.
Ben bu cehennemde muhtemel akademik unvanlarımı kaybettim; onlar ise onurlarını, haysiyetlerini, şereflerini, iyi insan olma olasılıklarını…

İnsanın neyi kazandığını kaybettikleri belirler. Hasılı kelam; ben kaybettim. Onlar da kaybetti. Fakat ben yenilmedim. Onlar yenildi. Onlar kazanamadılar.
Cehennemi biraz daha genişletecekler. Fakat gene kazanamayacaklar. Daha çok kaybedecekler. Yenilecekler. Oğlunu cehennemde görmeye dayanamayan annemin göz yaşlarına yenilecekler. Babamın bir çay için dahi kimseye minnet etmeme onurlu duruşuna yenilecekler. İnşaat işçisi adamın oğluna yenilecek hepsi… Makamı ilahı olan herkes… Makam sahiplerini ilah edinenlerin hepsi… Yenilecekler. En çok da babasının makamının gölgesinde yaşamayı büyüklük zannedenler yenilecekler.
Öğrenecekler. Allah’ın yardım ettiğini yenemeyeceklerini öğrenecekler!

Tek perdelik üç farklı oyundan oluşan HİÇKİMSELER başlıklı kitabım çıktı. İyi okumalar.

İçine itildiğim cehennemi anlattığım yeni romanım İZLER SIR GİZLER; TALİHLİ CEM 2024 yılında raflardaki yerini alacak inşaallah. Ben o sırada ne mi yapıyor olacağım? Masamda çayım… Bir sonraki romanım H.İ.Ç’ i yazmaya devam ediyor olacağım.
Vesselam!

Yakup Yaşar

[button url=”https://www.besincisanat.com/category/yakup-yasar/” target=”true” text=”Yazarın diğer yazıları için tıklayınız… ” class=”mavi” size=”small”]

YORUMLAR (1)

YORUM YAZ

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.