Okuma Günlüğü: Kurt Kanunu / Heybet Akdoğan

KİTAP İNCELEMESİ

Okuma Günlüğü: Kurt Kanunu / Heybet Akdoğan
Yayınlanma: Güncelleme: 99 views

“(…)Bir gün bana anlattıydı uzun uzadıya, Her zengin senin istediğin işi göremez dediydi. Dediydi ki, Milli zenginin adı, burjuvadır. Batı’da derebeyliğin içinde yetişir bu hayvan … Bundan önce de tarihte zengin vardır ama, hiçbiri burjuva değildir. Hele Doğudakiler hiç değildir, dediydi . Anlattıydı burjuvanın özelliğini… İşe yatırırmış eline geçeni, son meteliğine kadar. .. Gerçekten hürlük istermiş ki pazardaki rakipleriyle boğuşmaya girişip hepsini ortadan kaldırsın! Sizinkilerde burjuva çekirdeği yoktur, olamaz da hiç dediydi. Bu sebeple bunlar sırtlarında devlet dayanağını aralıksız duymak isterler, bunlar tekel isterler. Yani, isterler ki, devlet her işi bunların yerine yapsın, bütün tehlikeleri ortadan kaldırsın, zararlanı da gerektiğinde yüklensin! Bunlara salt, kürekle para toplamak kalsın… Topladıklarını yeniden yatırmayı da kendilerinden hiç kimse istemesin. Kazansınlar, kazandıklarını saklasınlar, taşa toprağa gömsünler, hatta yabancı ülkelerin bankalarına kaçırsınlar. Devleti bırak, kendi kendilerine destek olamaz bunlar… İş bilmedikleri için, azınlıkların elinden iş alanlarını da çekip alamaz hiçbiri… Belki bunlarla ortak olur kimisi, böylece de, devlet, eskiden biri ödüyorsa, beş ödemek zorunda kalır.(…)”

***

“(…)Kara Kemal Bey’in nazırlığı gelişigüzel nazırlıklardan değildir, Küçük Abla! Kocaman imparatorluğun kaderini elinde tutan birkaç kişiden biriydi, belki de bir aralık, birincisi … Salt politikada kalmadı Kara Kemal Bey … Milletin açlık tokluk sorumluluğunu yüklendi. Olağanüstü zamanlarda açlık tokluk işleri, ayrıca insanların ahlaklarını da ilgilendirir. Demek ki, toplumun ahlak sorumluluğunu da yüklendi. İnsanları zengin etmek iktidarı elindeydi. Canının istediğine milyonlar kazandırdı. Bence, savaş yöneten başkomutanın sorumluluğundan çok daha korkuludur bu … Başkomutan, insanları, son hesaplaşmada, ölüme yollamıştır. Kara Kemal Bey, kimi insanları kökten değiştirdi. Belki de kötüye kullanacakların eline para gibi en korkunç silahı verdi. Her babayiğitin göze alacağı sorumluluk değildir bu. Daha beteri, bulaştırmadı da, yüzüne gözüne, denemez.(…)”

***

“(…)Bilir misiniz kurt sürülerini? Tek sıra halinde gezerler. En arkada en güçlüleri. Onların hemen önünde de sürünün en zayıfları. Neden böyledir, bilir misiniz?(…)”

***

“(…)Kara Kemal Bey’in İstanbul’da yaptıklarını bilmeyen mi var? Anadolu’ya kaç adam kaçırdı. Silah… Bunu İngilizin burnunun dibinde yaptı. Kelle koltukta gezdi. Şimdi nerede bilen var mı?(…)”

***

“(…)Kurtlukta düşeni yemek kanundur.(…)”
***

Yazının giriş bölümü için “Kurt Kanunu” romanından yapmış olduğum alıntılar, romanın asıl çıkış temasının önemli kısımlarıdır. “Kurt Kanunu” eserine Kemal Tahir’in gözüyle baktığımızda, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yaşananların sınıfsal açıdan analiz edilmesi yazar tarafından ana hedeftir. “Kurt Kanunu” romanının İzmir Suikastı’ndan yola çıkılarak kaleme alınması, o döneme damgasını vuran 17 Şubat- 4 Mart tarihleri arasında yapılan İzmir İktisat Kongresi yani Türkiye 1. İktisat Kongresi nedeniyledir.

İzmir İktisat Kongresi, Türk milli burjuvazisinin Kurtuluş Savaşı’ndan askeri bir zaferle çıktığı, savaşın tarafı olan emperyalist güçlerle, barış anlaşması görüşmelerinin gündemde olduğu bir zamanda yapılmıştır. İzmir İktisat Kongresi savaşta muzaffer, fakat ekonomik olarak olağanüstü zayıf Türk burjuvazisinin, ekonomik programını tespit eden bir kongredir. Kongrede alınan kararlardan en hayatî olanları şunlardır:
*Özel teşebbüs güvence altına alınacak.
*Devletin ekonomiye müdahalesi asgari seviyeye indirgenecek.
*Yabancı ve yerli iş adamları için Avrupa’ya benzer yasal ortamlar hazırlanacak.

Özet bir şekilde de olsa, İzmir İktisat Kongresi’ni okuduğumuzda, yapılmış olan forum, ekonomik gücü zayıf olan Türk burjuvazisinin ekonomi-politik programıdır. Yukarıda paylaşmış olduğum alıntı, Kara Kemal’in (Küçük Efendi’nin), Türk burjuvazisi hakkındaki fikirleri ve Türkiye 1. İktisat Kongresi hakkında yaptığı değerlendirmelerin önemli bir parçasıdır.

“Kurt Kanunu” romanında Küçük Efendi’nin, “(…)Uydurmuyorum, kendimizden biliyorum. İzmir İktisat Kongresinde Halkçılar liberal sistemden yana olduklarını resmen açıkladılar. Eski düzeni sürdüreceğiz, ayanla, eşrafla iş göreceğiz, kadroları değiştirmeyeceğiz, Türkçe’si, halka gitmeyeceğiz demekti bu…(…)” cümleleri, iktisad kongresine yönelik yapılmış bir öz eleştiridir.

Eserde, Kemal Tahir, İzmir İktisat Kongresi’yle ülkenin liberalizme endekslendiğini, yabancı sermayeye destek verildiğini ve yerli sermayenin geri plana itildiğini vurguluyor. İzmir İktisat Kongresi döneminin öncesini ve sonrasını bir sosyolog bilinciyle edebiyat dünyasına kazandıran Kemal Tahir, Cumhuriyetin kuruluş yıllarının sosyal, politik ve ekonomik yapısını, düşününce dünyasında sorgulayarak, edebiyata aktarmıştır. “Kurt Kanunu” romanını sürecin bir kanonu şeklinde yazarak bizlere aktaran Kemal Tahir, kanonun oluşum sürecindeki gelişmelere yoğunlaşarak, “Kurt Kanunu” yapıtını ölümsüz kılmıştır. Zamanın dingin döngüsünde değil, fırtınalı akışında yazmayı, düşünmeyi ve eleştirmeyi seçmiş Kemal Tahir, tarihsel düşünce kalıplarına başkaldırmış bir düşünür sosyologdur. Eserleriyle, edebiyat dünyamızda hâlâ en çok eleştirilen bir edebiyatçıdır.

Türkiye’nin düşün tarihi üzerinde Kemal Tahir için birbirinden farklı değerlendirmeler yapılmaktadır. Tahir’in yazınsal ve siyasal yaşamına baktığımızda farklı yorumların yapılması çok da şaşırtıcı değildir. Çünkü Kemal Tahir, savunduğu Marksizm ideolojisini klasik biçimde değil; içinde bulunduğu tarihsel, jeopolitik, sosyal, siyasal ve kültürel ortama karşı tekrar ele alarak Osmanlıcılık, Batıcılık ve Türkiyelilik üçgeninde sorgulamaktadır. Bu yönüyle Kemal Tahir, tarih- toplum tezleriyle, edebiyat ve fikir dünyamızın bağımsız bir aydınıdır. Yapıtlarında toplumsal içerikli konuları ele alması nedeniyle sosyolog sıfatının yanında, filozof nitelemesiyle de telaffuz edilen Kemal Tahir, günümüz düşün insanları için önemli ve hatta vazgeçilmez bir uğrak noktasıdır.

Türkiye toplumunun, tarihsel kökleri derinlerde olan sorunlarını kaleme alan Kemal Tahir, bu problemlere aynı zamanda cevap arayışıyla yönelen bir aydınımızdır. Tahir’e göre bugünü anlamamızın yolu tarihimizden geçmektedir. Tarihi referans alarak romanlar yazan Kemal Tahir’in “Kurt Kanunu” isimli eseri, 1926’da Atatürk’e (Sarı Paşa’ya) yapılması planlanan suikast olayını konu ediniyor. Türkiye tarihinde “İzmir Suikastı” diye bilinen bu hadise, Kemal Tahir’in “Kurt Kanunu” romanında incelenmiştir. İzmir Suikastı’ni roman kahramanlarının ağzından politik ve toplumsal sorunlara değinerek anlatan yazar, romanın ilk sayfalarında İzmir Suikastı’nda yer alan şahsiyetleri; Ziya Hurşit’i, Laz İsmail’i, Gürcü Yusuf’u, Ballı Naciye’yi, Rüştü Paşa’yı ve Giritli Şevki’yi ön plana çıkararak, romanın başlangıç bölümünü oluşturuyor. Romanın gelişme bölümünde, İzmir Suikastı’nın arka planı ve eski İttihatçılar arasındaki iktidar mücadelesi anlatılıyor. Romanın ilk baskısı çok ciddi tenkitlerle değerlendirilmiştir.

“Kurt Kanunu” romanını yazdıktan sonra Atatürk düşmanı dahi ilan edilen Tahir, romanda Atatürk’ü ortadan kaldırmak için, eski İttihatçıların bir suçunun olmadığını savunduğu için, çeşitli kesimler tarafından yargılanmıştır. Romanda işledikleri suç nedeniyle İstiklal Mahkemesi’nde idam edilen eski İttihatçıların yer alması, büyük tepkilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. “Kurt Kanunu” romanında dönemin siyasi havasını ve eski İttihatçıların komitacılıklarını ustalıkla analiz eden Kemal Tahir, yaşanılmış olayları okuyucuya gerçekçi bir profille aktardığını iddia etmektedir. Romandaki baş karakterler, Birinci Dünya Savaşı’nın İaşe Nazırı Kara Kemal ve eski İttihatçı bir fedai olan Abdülkerim Bey’dir. Anlatıdaki her karakterin kendi iç hesaplaşmalarını psikolojik tahliller yaparak yazan Tahir, İzmir Suikastı’nda yaşanılmış hesaplaşmaları yine karakterleri çözümleyerek okuyucuya aktarıyor. Türk siyasi hayatımızda çok önemli bir yere sahip olan İzmir hadisesini, tarihi roman tekniğiyle ve anakronik yanlışlar yapmadan kaleme alan ölümsüz yazarımız, “Kurt Kanunu” romanını tarihsel bir olaya dayandırarak, Türk siyasi hayatına farklı bir perspektif sunuyor. Eserde Teşkilat-ı Mahsusa’nın kurucularından biri olan baş kahraman Kara Kemal, Osmanlı’nın Maliye Nazırlığını yapmış ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarında aslî görevlerde bulunmuş bir bürokrattır. Abdülkerim Bey ise, Ankara valiliği görevlerinde bulunmuş, Sarı Paşa’nın Selanik’ten silah arkadaşı ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, ‘can pahasına’ Türkiye için mücadele etmiş bir İttihatçıdır. Ancak Cumhuriyetin kuruluşundan sonra politik kavgaların başlaması ve kurucu kadrolar arasında cereyan eden iktidar mücadelesi, birçok yöneticinin haksızlığa ve vefasızlığa uğramasına neden olmuştur. Bilhassa, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra İttihatçıların bir kısmının Atatürk’e karşı, Terakkiperver Cumhuriyet Fırka’sını desteklemeleri, Cumhuriyetin yeni yönetim kadroları ve eski İttihatçılar arasındaki kapışmayı güçlendirmiştir. Bu nedenle yeni kadrolar için kurulan partinin kapatılması ve eski İttihatçıların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Romanın alt metninde yoğunlaşan bu bölüm, “Kurt Kanunu” yapıtının vermek istediği mesajın ana eksenini oluşturmaktadır. Romanda İttihat ve Terakki üyeleri, baş kahramanlar olan Kara Kemal ve Abdülkadir Bey karakterleri, dramatize edilmiş şahışlardır. İttihatçıların eski İaşe Nazırı Küçük Efendi, Sarı Paşa’ya karşı yapılacak olan suikastın baş sorumlusu ve eylemi yapacak olanlara cesaret veren elebaşı olarak bilinmektedir. Fakat Kemal Tahir, romanında bunun gerçek olmadığını ispatlamaya çalışmaktadır. Kara Kemal romanda, halkçı politikalar güden, İstanbul’un yoksul esnafını örgütleyen, dar gelirli insanlara yardımcı olan bir karakterdir. Abdülkadir Bey; eski İttihatçıların Ankara Valisi, İttihatçıların ünlü fedaisi; İzmir Suikastı’nı hazırlayan komitenin perde arkasında olan kişidir. Bununla birlikte romanın sonunda Abdülkadir Bey’in akibeti, meçhuldur. “Kurt Kanunu” romanı ana hatlarıyla Cumhuriyetin ilk yıllarındaki politik atmosferi, iktidar ve muhalefet arasındaki kavgayı dile getirmektedir. Kurt Kanunu adıyla romana derin bir mana katmaya çalışan Kemal Tahir, ülke siyasetinin içinden çıkılmaz, buhran dolu bir evresini okuyucularına aktarmıştır. “(…)Kurtlukta düşeni yemek kanundur.(…)”  epigrafıyla romanda, doğa kanunlarının, insan yaşamında nasıl etkili olduğunu izah etmek isteyen yazar, ‘Kurt Kanunu’ simgesiyle eski İttihatçıların karşılaştığı zorlukları akıcı bir üslûpla yazmıştır. Kurtların hiç av yapamadıkları zaman, kendi etraflarında bir çember oluşturarak dönmeleri ve bu dönüş sonunda yorulup yere düşen kurdun, diğer kurtlar tarafından ava dönüşmesini, “Kurt Kanunu” romanındaki olaylarla özdeşleştirmiş Kemal Tahir; iktidar hırsının, kurtların kanunuyla aynı olduğunu bizlere tarihsel gerçeklerle nakletmektedir.

Alışılmış değerlere karşı çıkarak yoğun bir tarih araştırmasıyla ve zengin bir hayat tecrübesiyle “Kurt Kanunu” eserini yazan Kemal Tahir, Osmanlı-Türk toplumunun yapısını, diyalektik bakış açısıyla kurgulamıştır. Türkiye’nin 1. İktisat Kongre sürecini ve buna mukabil İzmir Suikastı’nı; kişisel ve toplumsal dramları göz önünde bulundurarak işleyen Kemal Tahir, kapitalizmin Türkiye’deki gelişme dönemini, iktidar ve muhalefet arasındaki kavganın kökenini, sınıfsal öngörüyle öyküleyip çözümlemiştir.

Osmanlı imparatorluğunun son yıllarında doğmuş ve Cumhuriyetin kuruluşuna gençlik yıllarında tanıklık etmiş olan Kemal Tahir, yaşamı boyunca toplumsal olaylarla doğrudan bağ kurmuş bir yazarımızdır. “Kurt Kanunu” romanında, toplumsal olgularla bağ kurarak analizler yapmış Kemal Tahir, tarih konusunda referans alınan bir aydınımızdır.

Heybet AKDOĞAN

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.