Muzaffer Oruçoğlu’nun “Sanat Edebiyat Yazıları” Kitabının Genişletilmiş Hali Okurlarıyla Buluşuyor.

YENİ KİTAP

Muzaffer Oruçoğlu’nun “Sanat Edebiyat Yazıları” Kitabının Genişletilmiş Hali Okurlarıyla Buluşuyor.
Yayınlanma: Güncelleme: 1.483 views

Muzaffer Oruçoğlu’nun “Sanat Edebiyat Yazıları” kitabı genişletilmiş yeni baskısıyla Sancı Yayınları’nda okurlarıyla buluşuyor.

Gazetemizin yazarı Oruçoğlu, kitaba ilişkin şunları söyledi: “Bu kitap, daha önce basıldı. Bu, genişletilmiş halidir. Son 50 yıl içinde romana, şiire, resme ve diğer sanat dallarına nasıl baktığımı ve bazı yazarlara yaklaşımımı ortaya koyuyor. Okur, bu kitaptaki sanat anlayışımı, 57 yıllık sanat edebiyat pratiğimde ne ölçüde uyguladığımı çıkarabilir mi bilmiyorum. Benim sanat alanım, fakru zaruret alanıdır, yani ezilen sınıflar, cinsler, milliyetler ve çıplak ayaklarıyla ateşli zeminlerde yürüyen devrimcilerdir. En üst sınıfların yaşamlarını, onların içinde yaşamadığım ve çok iyi bilmediğim için yazmadım, yazamadım. Üst tabakadan, sınıfını durmaksızın anlatan çenebaz bir kadınla halvete girmiş olsaydım belki tanıyabilir, yazabilirdim. Nasip olmadı. Üst tabakanın yaşamını derinlikli bir şekilde edebiyata taşımamak benim eksik yanımdır. Resimlerimde de yapamadım bunu. Eşekler, öküzler, nökerler, madenciler, feleğin sillesini yemiş bir yığın fukara resimlerimi istila etti.

Sanırım kolaya kaçtım. İyi bildiğim alanları, bir bakıma kendi alanlarımı yazdım. Yaşamım, şu veya bu biçimde yazdığım yaşamların içindeydi, onların bir parçası gibiydi.

Roman, öykü ve şiirlerimdeki özgürlük duygusu, kalıpsızlık, kural dışılık, bu kitapta savunduğum düşüncelerden daha geniştir sanırım. Yaratırken kendimi daha özgür hissediyorum çünkü. Yaratılanın yaratıcısını aşma gibi bir özelliği var. Bazen de yaratıcısının gerisinde kalır yaratılan. “Aaaa …. bunu o mu yazmış,” diye mırıldanmadan edemezsin.

İnsan konuşarak, yazar da yazarak soluk alıyor. Hiç konuşmayan ve hiç yazmayanların birikimiyle yazmayı düşünmüşümdür hep. Yazma bir yaşam biçimidir, yaşayamayanların isteyerek veya istemeyerek seçtikleri bir meslektir. Ben yazmayı, hiçbir işte çalışmak istemediğim için seçtim. Çalışmaktan kurtardı beni. İyi oldu. Hayalini kurup da gerçekleştiremediğim şeyleri, yarattıklarımda sanal olarak gerçekleştirmek haz verdi bana. İnsanın bütün çabası, yaşamanın iyi bir yolunu bulmaya yöneliktir. Bu iyi yolu bulma ve herkesi o yola yönlendirme çabası haz verdi bana. Bundan olsa gerek, ömrüm billah, karşılaştığım herkese yazmayı veya çizmeyi salık verdim hep. İyi de oldu. Çalışmayı sevmeyen birçok insan keleğe gelerek yazmaya veya çizmeye yöneldi.”Muzaffer Oruçoğlu

Muzaffer Oruçoğlu yazıları için tıklayınız…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.