KİTAP İNCELEMESİ
Hayatı olduğu gibi yaşamak yerine, tüm kuralları alt-üst ederek hayatı aşkla tatlandırmak, anlamlı kılmak, ona kendini adamak ve bu adayışta mutluluğu keşfetmek çoğumuza imkansız gibi gelir. Sadece uzaktan, ama onun hissetmesini bekleyerek, umarak, sonsuz bir sabırla sevmek… İyileşmek istemediğimiz bir hastalık gibi tüm acılarına severek katlanmak… Böylesine zor bir seçim hangi mantık kalıbına sığar ki?
Burada, “Mantıklı düşünüp, mantıksız davranmak insan yapısının özelliğidir” diyen Anatole France’a hak vermek gerekiyor. Aşkı mantık kalıplarına dökemezsiniz… Bu yapılabilseydik, aşk diye bir şey olabilir miydi, tartışılır.
Stefan Zweig “ Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu”nda farklı, sıra dışı bir aşkı anlatıyor. Aşkın her zaman iki taraflı olması gerekmediği gerçeğini öğrenirken, aşka dair bilmediğimiz ne çok şeyin olduğunu da fark ediyoruz.
Genç bir yazarla karşılıklı dairelerde oturan küçük bir kızın, yazara duyduğu çocukça ilginin büyüdükçe gelişen ve inanılmaz bir aşka dönüşen hikayesini, “Beni hiçbir zaman tanımamış olan ve ömrüm boyunca sevdiğim sen” diye başlayan satırlarla birlikte okumaya başlıyoruz. Önce, duygularının ne olduğunu bilmeyen küçük bir kız, daha sonra aşık bir genç kız olarak çıkar karşısına sevdiği adamın, ama her seferinde kendini adayıp sunduğu adam tanımaz onu…
O tanımadıysa, kız neden tanıtmadı kendini, diye aklınızdan geçiyor değil mi?
Geçmesin bence!
Bize yanlış gelen ilişkiler kendi yanlışlıkları içinde bir doğruya varmanın çabası içindedirler çoğu kez. Bu bağlamda, bazen bizi sevmeyene olan ilgimiz marazi bir kabullenişe dönüşür. Teammüden sevmek, vazgeçememektir bu.
Zira bazı kadınlar, tanınmak, hissedilmek ister…
Gözlerindeki o hâlâ çocuk kalmış ifade görülsün ister…
Görülmüyorsa eğer, kırılgan bir razı gelişle müebbed bir cezaya dönüşür sevdaları.
Zweig’ın kadınları için, yol güzelse, nereye vardığının ya da varacağının hiç önemi yoktur!
Onlar, yüreğinin peşinden gidip, Tanrı’nın cennetini reddetme cesaretini gösteren kadınlardır…
“Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu” Zweig’ın her zamanki hümanist bakış açısıyla kadının iç dünyasına eğilen novellaları içinde bir adım öne çıkan kitaplardan. Meraklısına.
Stefan Zweig / Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Çev. Ahmet Cemal
T.İş Bank. Kültür Yay. 2012
Melek Koç
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.