Gök Gözlerin Bir Tatlı Huzur Versin Diye / Murat Kaya

Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayaldi seni sevmek İçimde bir gönül vardı, darağacını göze almış Seni sevmek karıncaların yuvalarını onarmak gibi bir şeydi Yaz boyu çalışan kış boyu yiyen Anadolu köylüsünün..

237 views

Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayaldi seni sevmek
İçimde bir gönül vardı, darağacını göze almış
Seni sevmek karıncaların yuvalarını onarmak gibi bir şeydi
Yaz boyu çalışan kış boyu yiyen
Anadolu köylüsünün gözleri vardı senin gözlerinde
Kapanan yolda mahsur kalmış bir yolcuydum
Yardıma muhtaç bir sevda taşıyordum kalbimde
Aksayan yanımı hesaba katmadan sevgi denizine dalmıştım
Yüzme bilmeyen biri gibi
Çırpınıyordum bu denizde kıyıya ulaşmak için
İçimdeki ateşi söndürecek bir semender kuvveti yoktu bende
Ben kendime âşıktım aslında
Senin kalbinin derinliklerinde kendimi bularak
Gönlümün kilidini açmaya çalışıyordum çilingire tenezzül etmeden
Gaibi kurcalayan bir şair gibi
Canlı cenazelerin başında Münker ve Nekir
Aşktan yana nasip almamışların ortasında kalmıştım
Sele kapılan bir köpek gibi bir ağaç dalına tutunarak
Yine de içimdeki umut bir türlü sönmek bilmiyordu gök gözlerine dair
Sen dağlardaki kar beyaz teninle
Beni mest ederken
Ben yaralı gönlümü saracak bir merhametli el arıyordum
Menekşe güzelliğim hiç kale alınmıyordu aksayan yanımdan dolayı
Bir kütük gibi yanan gönlüm
Senin gözlerine bakıyordu aç kalmış bir kedi masumiyetiyle
Dilimde hediye kabul etmeyen peygamberin duası
Gök gözlerin
Bir tatlı huzur versin diye

Bab – ı rahmet benim içimde tütmeye başlamıştı
Senin gök gözlerini gördüğüm günden beri
Orman yangınlarını andıran yüreğim yaralı bir ceylan yavrusuydu
Bir orkide kadar beyaz bakışların
Buğulu kalbime bir taze ekmek kokusu veriyordu
Derin kuyulara atılmış peygamber umudu taptaze içimde duruyordu
Ben ara sıra şehrin dışına kaçardım
Kendimi bulmak, kendim olmak, kendimi tanımak için
Kızıl mantarların güzelliği tıpkı sana benziyordu
Çayırlara boylu boyunca uzanışım
Yaz aylarında en keyif aldığım tek uğraşımdı
Sevdalı gönlüm
Bir gömü bulmuşçasına sevinçliydi gök gözleri hayale edince
Bir damla rahmet düşsün diye toprağa
Benden başka telaş içinde ellerini semaya kaldıran yoktu
İçimde bir işin ucundan tutamamanın hüznü
Yağlı kurşunlara gelmişçesine yaralıyordu benim gönlümü
Bahçemde oynayan mutlu bir çocuk yoktu
Ben şehrime İdris elinden çıkma kumaş biçme hevesindeyken
Şehir karın doyurma endişesi yaşıyordu
Rızkı veren bir Mabut yokmuş gibi
Aksayan yanımla şose boylarında aç gezen köpek itibarı yoktu bende
Şehir bana bir asalak böcek gibi bakıyordu
Ben Allah’a sığınmış
Kuran’ın dilini çözmeye çalışırken
Allah’a kaçan Zekeriya duası gönlümde
Gök gözlerin
Bir tatlı huzur versin diye