ŞİİR
Kınalı ellerine her bakışımda yufka yüreğim cız eder durur,
O elleri bir kez tutmak için Nuh tufanına denk gözyaşları dökerim.
Hele o tüyden adımların yok mu, kalbime hançer gibi sokulur,
Öylece kendimi kaybeder, seni düşünerek ıssız köşelere çökerim.
Elinde aşk şarabı, nurani hayalin gelir, gönül tahtıma kurulur;
İşte o zaman ben kurşun yemiş kurt gibi uluyup ciğerimi sökerim.
Has bahçenin gülü ruhun bir memba gibi aşk iksiri sunar bana,
Böylece şen, şakrak bir çocukluk koşa koşa içime dolar.
Sonra kırlara salarım kendimi, ismini haykırırım yazıya yabana,
Böylece içime çöreklenmiş dünya sevgisi yavaş yavaş solar.
Melekler bile hayran kalırken bu aşk için gösterdiğin ulvi çabana,
Sana layık olma adına ruhum, benliğimden nefsani arzuları yolar.
Kara gözlerinde bulurum, iflah olmaz yürek yarama ilahi derman;
Bundan dolayı hayalini her an her lahza taşırım yanı başımda.
Bal damlayan sözlerin getirir bana, bir tutam çıngı kadim aşklardan,
Bundan dolayı hiç eksik olmaz, ahde vefa bu terütaze yaşımda.
Ve içimizde güvercinler uçuşur, göz göze geliverdiğimiz an;
Bundan dolayı cennet meyvelerinin kokusu bir anda belirir aşımda.
Murat Kaya
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.