Çocukluğum / Murat Kaya

Aksayan yanıma bakmadan
Ali cenklerine hasretim bir ırmak gibi şarıldardı
Kalbime doğuştan mühürlenmiş gibi
Dört Büyük Halife’nin özlemini çekerdim
Bahçeye iner
Rengârenk böceklerle muhabbet eder gibi ilgilenirdim
Bir yaprağın kokusu
Beni mest etmeye yeterdi
Yağmurlardan sonra balkona çıkar
Toprağın kokusuyla hemhal olmanın tadını çıkarırdım
Aksayan yanıma bakmadan
Ali kılıçları yapar
Ömer misali adil davranırdım
Oyun arkadaşlarım arasında çıkan anlaşmazlıklarda
Ebu Bekir gibi
Sadık kalmanın onurunu içerdim musluklardan
Ve
Osman gibi peygamber elçisi olmaya özenirdim
Heves ederdim
Cenk meydanlarında çılgınca at koşturmaya
Atlara olan hayranlığım
Kök salmaya başlamıştı yüreğimde
Kuşlar gibi uçmak
Karıncalar misali imece usulüyle
Memleketimi kalkındırma hayalleri kurardım
İçim yanık bir türkü gibi
İstiklal şehitlerine ağıtlar yakar
Kıvıl kıvıl bir geleceğin düşleri içinde
Yüreğime sevinç çığlıkları bir yumak gibi sarılırdı

Aksayan yanıma bakmadan
Boş alanlarda jimnastik çalışmaları yapar
Bir atlet gibi
Maraton şampiyonluğu düşlerdim
Çocukluk işte
Büyük hayallerin mimarıydım o demlerde
Daha
Taşın sert olduğunu
Ateşin yaktığını
Suların can aldığını bilmezdim
İçim kıpır kıpır
Yaşama sevincinin tınısıyla coşardı
Dağların yüksekliğine
Kır çiçekleriyle donanmış ovaların rüzgârlarına
Eşlik edercesine
Şen şatır bir hayatın içinde akardım
Tenha ve delice
Hayallerin içinde bir ördek gibi yüzerdim
Geleceğe dair
Umutlarım törpülenmemişti daha
Saklambaç oynar
Bir dedektif gibi arkadaşlarımı bulmaya çalışırdım
Ham bir düş kurduğum olmamıştı
Hep umut hep terütaze bir sevinç çığlıklarım olurdu
Topaç döndürmek
Saklambaç oynamak
Çift kale maç müsabakalarında kaleci durmak
Gibi
Enteresan meziyetlerim vardı
Bir
Battal Gazi gibi
Cenk meydanlarında hayal ederdim kendimi
Aksayan yanıma bakmadan
Çocukluk işte
Her ne kadar yollar toprak
Musluklar bozuk
Olsa da
Yaşama sevinci şarıldardı o kadar hüznün içinde
Ve
Sonra büyüdüm
İyi bir şey yapmışım gibi

Murat Kaya

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…