CEMAL’E MEKTUP YERİNE GEÇSİN DİYE

Sevgili Behzat Ay’ın Sevgili Cemal Süreya’ya 9 Ocak 1990’da Kulaksız Mezarlığı’nda okuduğu mektup:

CEMAL’E MEKTUP YERİNE GEÇSİN DİYE
Yayınlanma: Güncelleme: 193 views

Sevgili Cemal’im, neden böyle oldu? Hiç olmazsa tahminin kadar yaşayamaz mıydın? Bizi acılar içinde bırakıp gittin. İki haftadır ne durumdayım bilemezsin. Ne yemek yiyor (Sanki yemek yersem seni yemiş gibi olacağım) ne uyuyabiliyorum. O zıkkıma zehire bir daldım ki görme!

Cemal hani ‘Sıcak Nal’ şiirinde:
”Karaköy altgeçidinde
bekliyor
Şemsiyesini tüfek gibi asmış omzuna”

”Ölüm meleği” dizelerin için, ‘Ölümden söz etme n’olursun, zaten o sayrıl duygulara zaman zaman ben de saplanıyorum” demiştim de ikimizin de gözleri yaşarmıştı. Sonra, ”Lavanta” şiirini okumuştum. O şiirindeki güzelim dizelerin beni nasıl etkilemiş ki Kadıköy Vapuru’nda kucaklayıp yanaklarından öpmüştüm. Ne diyordun:

”Bir şeyiniz olayım sizin
Hani nasıl isterseniz,
Oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz;
Dünyanın bir ucuna birlikte gider miyiz?”

Şiirimizin yalvacı Cemal, bir beytinde şöyle söylemiştin:
‘Sığınacak yer kalmadı
Chagall’daki eşeğin gözünden başka”

Bu senin için doğru değil. Cemal…Sen bizlerin; yazarların, ozanların ressamların, oyuncuların, aydınların gönlündeydin! Gömütlük’te şöyle bir doğrulup da baksaydın, şaşalardın, seni o kadar çok sevenlerin olduğunu görerek.

Bir dizende, (ki, ”Güz Bitiği” kitabında ”Beyitler”, ”Dizeler” bölümleri de var ayrı ayrı) şöyle diyordun:

”Gömmeden önce biraz
gezdirin beni”

Gömütlük o kadar uzaktı ki dostum, gezdirilmiş de oldun.
Sevi şairi, erotik şair, senin çok yönlerin vardı elbet. Bir kaç yıldır ölüm düşüncesini işlediğin için, bu yönünü düşünüyorum şimdi. Üstelik, bu dostum ermişin biri miydi yoksa? diye kendi kendime sorduğum da oluyor.

Cemal, Yeni Çınar Lokantası’nda sayrı olduğumu söyleyince, on kişinin içinde, ”Behzat’a bir şey olursa, ölürse yaşayamam” demiştin. Beni doktorlara götürmeye çalışıyordun. Bir gün de başka bir içki evinde, ”Behzat içki hesabı dışında tutulacak” demiştin. Arkadaşlar bu önerini kabullenmişlerdi. Söylemediğim halde o gece parasızlığımı nasıl sezinlemiştin. Şaşırmıştım. Hele hele bir olayı hiç unutamıyorum:
Omuz çantamın eski olduğunu görerek, omuzundaki çantanı çıkarıp, ”Andaç olarak bu çantayı sana veriyorum, sen de omuzundakini çıkar bana ver, Kadıköy’e kadar beni idare eder, evde bir çantam daha var benim” demiştin de içindekileri boşaltarak çantaları değiş tokuş etmiştik. Cemal, o çantanı saklıyorum, sana gelecek olursam, güzel bir bayana andaç edeceğim. Şimdi ağlamaya başladım, başka yazamıyorum, özverili arkadaşım. Bütün dostlardan selam…

Aydan Ay

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.