BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASI’NDAN KISA KISA DUYURULAR… / KERİM ÖZBEKLER GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

HABER

BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASI’NDAN KISA KISA DUYURULAR… / KERİM ÖZBEKLER GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
453 views
ESKİŞEHİR’DE AŞK ŞİİRLERİ YARIŞMASI DÜZENLENDİ…
Eskişehir Sanat Derneği yöneticileri, 6. Yücel Saraçoğlu Aşk Şiirleri Yarışması düzenledi.
KATILIM KOŞULLARI;
-Yarışma, sadece Aşk Şiirlerini kapsamaktadır.
-Katılımcı, en çok 3 (Üç) şiir ile katılabilir.
-Şiirler A4 kağıta 12 punto, 1.15 sıra aralığı ile bir sayfayı geçmeyecek uzunlukta bilgisayar ile yazılmış olacak.
-E posta ile gönderilenler, kabul edilmeyecektir.
-Yarışmaya, rumuz ile iştirak edilecektir. Kapalı zarf içersine şairin Adı-Soyadı-Telefonu-E posta Adresi ve kısa Özgeçmişi konulacaktır.
-Birden fazla şiir ile katılanların, sadece bir şiiri ödül alabilir.
-Son katılım Tarihi. 30 Ocak 2024 Salı’dır.
-Yarışma sonucu, 25 Şubat 2024 tarihinde Eskişehir Sanat Derneği’nin İnternet Sitesinde açıklanacaktır.
ŞİİRLERİN GÖNDERİLECEĞİ ADRES;
Eskişehir Sanat Derneği
İstikbal Mahallesi, Şair Fuzuli Caddesi, No.28/2
Odunpazarı–Eskişehir
Bilgi için.whatsaap 0-535-3238363
Ödül Tarihi.28 Şubat 2024 Çarşamba.
ÖDÜLLER;
Birincilik-İkincilik-Üçüncülük ve 7 Başarı Ödülü olarak, plaket ve Ödül Belgesi verilecektir.
Ödül alan şiirler, derneğin e-dergi olarak yayınladığı “Eskişehir Sanat” dergisinde yayınlanacaktır.
*******************************************************
48 YAZAR VE ŞAİR AYDIN’DA OKUYUCULARI İÇİN KİTAP İMZALAYACAK, KİTAP VE ŞİİR SERGİSİ AÇACAK…
Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği ile Söke Yazarlar ve Şairler Derneği yöneticilerinin organizesi ile Aydın Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunan Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ait ’’Vali Yazıcıoğlu Kültür ve Sergi Salonu’’nda 08-09-10-11-12 Ocak 2024 tarihlerinde aşağıda isimleri yazılı olan yazar ve şairlerin kitap imza-kitap ile şiir sergileri açık olacaktır. Galeride yer alacak yazar ve şairlerin isimleri, aşağıdaki şekildedir. Şükrü Öksüz-Savaş Sarıkaya-Yaşar Uyar-Erkan Acar-Ergün Gül-Ayten Bozkır-Salih Erdem-Hasan Sürer-Tülay Sarayköylü-Abdulkadir Güler-Oyhan Hasan Bıldırki-Beyhan Erdoğan-Şaban Kahraman-Levent Topludal-Hüseyin Zeybek-Abdullah Bedeloğlu-Ayşegül Derin-Ali Nihat Düzgün-Sermet Apaydın-Osman Gökçe-İbrahim Kiraz-Melek Meral-Mehmet Işılak-Çetin Aslan-Zeynep Eman-Cemal Şimşek-Saadet Kılıçaslan-Aysel Akgün-Bekir Aygül-Güner Tekin-Deniz Süheyla Ergüler-Fuat Gürsoy-Hamide Balıkçı-Mehmet Vergili-Ünver Pazarlı-Yankı Köseoğlu-Aşır Tunca-Ali Haydar Öztürk-Ahmet Ünal-Nejla Baştuğ-Kevser Akın-Ergün Doğan-Yaşar Çağbayır-İbrahim Soyalar-Mehmet Tenekeci-Rafetdin Bülbül-Ahmet Yalçınkaya-Mehmet Oral. İlgilenenlere, önemle duyurulur.
*******************************************************
GAZETECİ-YAZAR ALİ GENÇLİ KUŞADASI’NDA 2.DEFA NOSTALJİ GAZETELERİ SERGİSİ AÇACAK…
10 Ocak 2024 Çarşamba günü, saat.13.30’da;Kuşadası Belediyesi İbramaki Sanat Galerisi-Türkmen Mahallesi, Atatürk Bulvarı, No.50/7 Kuşadası-Aydın
Tel.0-256-4604040 veya 4447114 Fax.0-256-6404088 adresinde, ’’10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’’ nedeni ile Gazeteci ve Yazar Ali Gençli tarafından ’’2.Nostalji Gazeteleri Sergisi’’nin açılışı yapılacaktır, sergi 10-11-12 Ocak 2024 tarihlerinde açık olacaktır. ilgilenenlere, önemle duyurulur.
***********************************************************************
RİZE’DE YAYINLANAN MAVİ YEŞİL EDEBİYAT VE ŞİİR DERGİSİ 25 YAŞINA GİRDİ…
2000 yılının başında yayım hayatına başlayan Mavi Yeşil Edebiyat ve Şiir Dergisi okurunun karşısına bu kez 25. yıl heyecanıyla çıktı, Ocak 2000’de başlayan iki aylık yayımını aksatmadan sürdüren Mavi Yeşil Edebiyat ve Şiir Dergisi Ocak-Şubat 2024 tarihli 145. sayısıyla 25. yılına başladı. Hilmi Haşal, Veysel Çolak, Elif Burcu Özkan, Furkan Kayış, Ersin Engin ve İbrahim Tığ, yeni yılın başındaki sayısının şairleri. Selma Tonay Elhan ve Nurdan Aladağ ise bu sayının öykücüleri. Tanpınar hakkında 2 yazı var dergide. Edebiyat ortamında sözü çokça edilen Tanpınar ile Ataç ilişkisini Oğuz Demiralp yazdı. Hasan Öztürk de Berkiz Berksoy ile Tanpınar hakkında konuştu. Şener Şükrü Yiğitler’in Şükûfe Nihal yazısı, edebiyat ilgililerinin gözünden kaçmamalıdır. Çağla Göksel Çakır, adı daha çok bir şiiriyle bilinen Cahit Sıtkı hakkında yazarken Canan Aktaş da Ülkü Tamer’in bir şiiri için yazdı. Uzak diyarlardaki Betül Bayraktar, sinemadan edebiyata uzanan zengin içerikli yazısıyla yer aldı dergide. İrtibat kurmak isteyenler, aşağıdaki e posta adresini kullanabilirler. maviyesildergisi@gmail.com
*******************************************************
İMBİK KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ’NİN 18.SAYISI ÇIKTI…
Uluslararası Sanat ve İlim Derneği’nin sahibi olduğu 2 ayda bir çıkan ve 64 sayfa olarak yayımlanacak olan sanat, ilim ve edebiyat eserleriyle kitap tanıtımlarının yer aldığı İmbik Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi’nin 18. sayısı yayınlandı. İmbik Dergisi içinde sanat, ilim. Edebiyat eserleriyle, kitap tanıtımlarıyla yer almak isteyenler eserlerini. kitap kapaklarını ve tanıtım metinlerini, usiddernegi@gmail.com mail adresimize word sayfası olarak gönderebilir.
*******************************************************
EDEBİYATÇILAR FEDERASYONU (ASKEF) ORTA ASYA ÜLKELERİNE GEZİ DÜZENLEDİ…
BÜYÜK ASYA TURU ÖZBEKİSTAN-KIRGIZİSTAN- KAZAKİSTAN
Haydi dostlar, özlem sona eriyor. Türk kardeşlerimizle kucaklaşmaya gidiyoruz.
Pasaportlu- Vizesiz
BUKHARA- SEMERKAND- TAŞKENT- FERGANE- CELALABAD- BİŞKEK- ALAMATI
* 3 ülke 28 şehir
09-18 Mayıs 2024
9 GECE- 10 GÜN
1 gün 9 Mayıs 2024
İstanbul-Bukhara
9 Mayıs Perşembe günü Saat 11.00 da İstanbul havaalanında buluşuyoruz bilet işlemlerimizin ardından Özbekistan havayolları HY 286 sayılı uçağı ile Saat 13.55 de Özbekistan’ın Bukhara şehrine hareket ediyoruz. 4 saat 10 dakikalık bir yolculukla yerel saatle 20.05 de Bukhara havaalanına iniyoruz bilet ve gümrük işlemlerinden sonra bizleri bekleyen rehber ve aracımızla akşam yemeği için yerel bir restorana geçiyoruz. Ardından serbest zaman ve Konaklama KONAKLAMA BUKHARA-ÖZBEKİSTAN
2. gün 10 Mayıs 2024 Bukhara
Sabah otelde yapacağımız kahvaltının ardından gezimiz başlıyor. Bukhara şehir turumuz sırasında, Sitora-i Mohihosa Yazlık Sarayı, Chor Bakr Nekropolisi, Poyi Kalon Ansambli kendine dâhil eden İsmail Somoni Türbesi, Çeşme-i Eyüp Makam Türbesi, Bolo Havuz Camii, Ark Kalesi, Poyi Kalon Minaresi, Kalon Camii, Miri Arab Medresesi, Toki Zargaron, Toki Telpakfuruşon Çarşı gezileri görülecek yerler arasındadır. Maggoki Attori Camii, Lyabi-Khauz Compleksi, Hoca Nesriddin Anıt Heykeli ve Nodir Devonbegi Medresesi görülecek yerler arasındadır. Turumuzun ardından yerel restoranında akşam yemeği sonrası KONAKLAMA BUKHARA-ÖZBEKİSTAN
3. gün 11 Mayıs 2024 SEMERKAND-ÖZBEKİSTAN
Sabah otelde erken saate yapacağımız kahvaltının ardından Semerkand yolculuğumuz başlıyor yaklaşık 4 saatlik bir yolculukla Semerkand’a ulaşıyoruz. Şehir turumuza başlayacağız. Rotamızın ilk varış noktası Orta Asya Türk mimarlığının nadir örneklerinden biri olan Registan Meydanı olacak. Registan Meydanı üç medreseden ibarettir: Uluğbey Medresesi, Şiir-Dor Medresesi ve Tilla-Kari Medresesi. Registan Meydanını gördükten sonra fotoğraf molasının ardından gezimize devam ediyoruz. İslamiyeti Orta Asya’ya getiren Qusam Ibn Abbas’ın mezarının da bulunduğu efsanelere konu olan Shahi Zinda Kompleksi, ünlü imparator Timurlenk’in mezarı ile Semerkand’ı kültürel anlamda zirveye taşımış imparatora adanmış Uluğbey Gözlemevi, Merkez Çarşı ve Gur Emir Mozalesi de şehir turu esnasında göreceğimiz yerler arasındadır. Semerkand’da yerel restoranında akşam yemeği sonrası gece 350 km GECE YOLCULUĞU Taşkent’e varıyoruz.
4. GÜN 12 Mayıs 2024 TAŞKENT-ÖZBEKİSTAN
Taşkent’de sabah kahvaltısı ardından turumuz başlıyor. Barak Han Medresesinden oluşan Khazrati Imam Kompleksi, Muyi – Mübarek Cami – Halife Osman`ın kendi el yazmasıyla yazmış olduğu Kuran-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed`in kutsal altın saçının bulunduğu cami, Khodja Akhrar Valin`ın Cuma Camisi, Kukeldaş Medreselerini ziyaret edeceğiz. Taşkent’in en canlı pazarı olan ÇARSU oryantal çarşıda alışveriş için serbest zamanımız bulunuyor. Turumuz öğleden sonra Taşkent’in yeni kesiminde devam edecek olup; Bağımsızlık Meydanı, Amir Temur Heykeli, Taşkent Metrosu, Cesaret Anıtı, ve Taşkent TV kulesi (dışarıdan) ile gezilerimizi tamamlayacağız. Akşam yemeğimizi yerel restoranda aldıktan sonra otelimize transfer ve geceleme otelimizde. KONAKLAMA TAŞKENT
5. gün. 13 Mayıs 2024 FERGANE –ANDİCAN-CELALABAD
Sabah erken saatte kahvaltımızı otelde yapıyoruz ve Fergane’ye doğru yola çıkıyoruz. 5 saatlik yolculuktan sonra Ferganeye varıyoruz. gezimiz başlıyor.
Merkezi Park ve Al-Fergani anıtı, Yerel bilgi ve kukla tiyatrosu müzesi, Yangi Çek” ve “Nur-Jomiy Camiler. Rus Dram Tiyatrosu, Fergana Eyalet Üniversitesi, Memurlar Evi”, Rodonej Aziz Sergius Tapınağı. Ardından tarihi şehir Andican’a geçiyoruz. Andican, tarihi yapıları ve yemyeşil parkları ile gezilip görülmesi gereken güzel şehirlerden biridir. Şehrin en göz alıcı tarihi yapısı Juma camidir. 19. Yüzyılda yapılan cami 123 metre uzunluğundaki görkemli minareleri ile ihtişamlı bir yapıdır. Şehrin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden birisi de Babur parkıdır. Şehrin cazibe merkezi olan park Babür kralına adanmış ve içerisinde Babür Edebiyat Müzesi bulunan park ziyaretçi akınına uğrayan yerlerden biridir. Yine Babür meydanının doğusunda bulunan Navoi parkı görülmeye değer güzelliktedir. Andican’a 30 Km. uzaklıkta olan Davan devletinin başkenti Ershi antik kenti ilgi çekici güzelliktedir. Kutsal yerleri ile ünlü olan Andican’da mabetler mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. İmam-Ota, Tuzlik Masar, Ok Gur, Spring Shirmanbulak ziyaret edilmesi gereken başlıca mabetlerdir.
Akşam yemeği ve KONAKLAMA CELALABAD- KIRGIZİSTAN
6 GÜN 14 Mayıs 2024
Sabah otelde kahvaltımızın ardından Celalabad ta gezilecek yerleri geziyoruz ve yola çıkıyoruz.
4 saatlik yolculukla Toktagul’e ulaşıyoruz ve hemen gezimiz başlıyor. Toktagul: Bruno Kalesi,Atatürk Parkı,Taş Rabat Kervansarayını geziyor. Akşam yemeğimizi yerel bir restauranta alıyoruz ardın otelemize geçip dinleniyoruz
Celeabad –Bişkek arası TOKTOGUL-KIRIGIZİSTAN KONAKLAMA
7 GÜN 15 Mayıs 2024
Bişkek yolculuğumuz başlıyor. 4 saatlik yolculukla Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’ varıyoruz. Akşam yemeğini yöresel restoranda yiyeceğiz ardın otelimize yerleşeceğiz.
KONAKLAMA BİŞKEK-KIRGIZİSTAN
8 GÜN 16 Mayıs 2024
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek turumuza başlıyoruz. Turumuzda, Pobeda Meydanı (Zafer Meydanı), Duboviy Parkı (Oak Park), Merkez Ala-Too Meydanı, Ulusal Sanat Müzesi, Enstrüman Müzesi, Ulusal Filarmoni ve diğer birçok ilgi çekici yerleri ziyaret edeceğiz. Ancak Asya Çarşımızı ziyaret etmeden Bişkek turumuz henüz tamamlanmış değil. Burada hareketli yerel hayatın birçok fotoğraflarını çekme imkânı bulacaksınız. Bu çarşı kumaş ürünlerin, mal satan ve satın alanlar ile renkli halıların pazarıdır. Gezi sonrası yerel restoranda geleneksel akşam yemeğimizi alıyoruz. Yemeğimizin ardından otele transfer ve geceleme otelimizde. KONAKLAMA BİŞKEK-KIRGIZİSTAN
9.GÜN 17 Mayıs 2024
Sabah kahvaltımızdan sonra 4 saatlik bir yolculukla Kazakistan Almatı şehrine geçiyoruz
Almatı’ya varışımızın ardından şehir turumuz başlayacak. İlk durak, II. Dünya Savaşı sırasında General Ivan Panfilov’un komutası altında Almatı bölgesinden insanlardan oluşan ve adını alan 28 Panfilov askerinin bulunduğu park. Parkın kendisi yerel halk ve ziyaretçiler için çok popülerdir. Parkın içinde, sonsuzluk ateşi, farklı kahraman karakterlerin anıtlarını, Yükseliş Katedrali’ni, XX yüzyılda güçlü bir depremden sonra yapılan Rus Ortodoks ahşap kilisesi bulacaksınız. Sadece yürüme mesafesinde bulunan, Almatı – “Yeşil Çarşı” veya Yeşil Pazarının turistik cazibesinin tadını çıkaracaksınız. Bu yürüyüş bizi Kazakistan’da yaşayan farklı halkların ana lezzetlerini bulabileceğiniz gerçek oryantal bir pazarı tanımamız için fırsat olacak. Burada yiyecekleri deneyebilir ve açık bir şekilde yerel lezzetli ürünleri çok uygun bir fiyata satın alabilirsiniz. Almatı yerel restoranında akşam yemeğimizi aldıktan sonra otelimize transfer ve geceleme otelimizde. KONAKLAMA ALMATI-KAZAKİSTAN
10 GÜN 18 Mayıs 2024
Sabah geç kahvaltımızı otelde yapıp Almatı şehir turu ve kalan yerleri geziyor. Yeşil bir tepede 1100 metre yükseklikte bulunan bir park olan Kok-Tobe ziyareti ile noktalayacağız. Burası yerli halk ve turistler arasında oldukça popülerdir. Teleferik boyunca bir gezintiye çıkacağız ve 10 dakika içinde şehrin muhteşem panoramik manzarasını seyredeceğiz. Park ayrıca ziyaretçilerine diğer eğlence hizmetlerini de sunuyor: restoranlar, çocuk oyun alanı, küçük bir hayvanat bahçesi, dönme dolap, hızlı tren ve çok daha fazlası.
Ardından havaalanı transferimizi gerçekleştiriyoruz. İstanbul yolculuğumuz için bilet ve gümrük işlemlerimizi yapıyoruz.
Air Astana KC 911 sefer sayılı uçağı ile yerel saatle 17.50 de uçuşumuz başlıyor. 6 saatlik bir yolculukla yerel saatle 20.55 de İstanbul havaalanına iniyoruz.
* TOPLAM ÜCRET 1400 DOLAR
400 dolar peşinat yatıranlar katılımcı sayılacak
Ocak 250 dolar
Şubat 250 dolar
Mart 250 dolar
Nisan 250 dolar
Şeklinde ödeme yapılabilir
*DAHİL OLANLAR
İstanbul- Bukhara gidiş ve Alamatı- İstanbul dönüş uçak biletleri
İstanbul’a gidiş –dönüş ulaşım
Özbekistan-Kırgızistan-Kazakistan otobüs ve geziler
9 gece konaklama
9 sabah kahvaltısı
9 akşam yemeği
Türkçe rehber
Yurt dışı sağlık ve seyahat sigortası
*DAHİL OLMAYANLAR
Yurt dışı çıkış harcı 150
Tüm öğlen yemekleri
Otellerde alınan ekstralar
Müze ve ören yerlerine giriş ücretleri
**
Azerbaycan’dan katılmak isteyenler Sona İsmayılova hanıma müracaat edecekler.
İletişim;Savaş Ünal Tel.0-553-9160667 Antalya
*******************************************************
ŞAİR SEZAİ KARAKOÇ’UN ADINA MONNA ROZA ŞİİRİNİ YAZDIĞI 94 YAŞINDAKİ MUAZZEZ AKKAYA YILLAR SONRA SESSİZLİĞİNİ BOZDU ”EDEBİYAT TARİHİNDE UĞRUNA ŞİİR YAZILAN ÇOK KADIN VAR.”…
Şair Sezai Karakoç’un adına Monna Roza şiirini yazdığı, Cemal Süreya’nın uğruna soyadından bir harf eksilttiği 94 yaşındaki Muazzez Akkaya, 70 yıl sonra sessizliğini bozdu. Anadolu Ajans’ından Burcu Çalık Göçümlü’ye konuşan Muazzez Akkaya “Üzüldüğüm bir şey var, Sezai Karakoç’u vefatından bir ay kadar önce Fenerbahçe sahilinde gördüm. Karşıdan yürüyordu ve o kadar dikkatli bana bakıyordu ki… Ama beyaz saçları, sakalları olunca tanıyamadım. Bir süre sonra gazetede vefat ilanını görünce onun Sezai Karakoç olduğunu anladım. Eğer o olduğunu bilseydim, bir kafede oturup beraber bir kahve içmek isterdim.” dedi.
Şair Sezai Karakoç’un adına Mona Roza şiirini yazdığı, Cemal Süreya’nın uğruna soyadından bir harf eksilttiği 94 yaşındaki Muazzez Akkaya, “Bana yazılan şiirleri zaman içinde ne yazık ki kaybettim, buna gerçekten üzülüyorum, keşke saklasaydım.” dedi.
Mülkiye Mektebi’nin 1950’li yıllardaki öğrencileri Cemal Süreya ve Sezai Karakoç, gönlünü sınıf arkadaşları Muazzez Akkaya’ya kaptırdı.
Aynı zamanda yakın arkadaş olan, birbirlerine Akkaya’ya yazdıkları şiirleri okuyan iki büyük şair, genç kadın için kaybeden tarafın soy isminden bir harfi eksilteceği iddiaya bile tutuştu.
Kim Muazzez’in gönlünü kazanırsa diğeri soy isminden sonsuza kadar bir harfi silecekti. Rivayet o ki iddiayı Cemal Süreyya kaybetti ve soy ismindeki “y” harfinden vazgeçti. Şair Karakoç ise Akkaya için edebiyatın en dokunaklı şiirlerinden, “Tek Gül” anlamına gelen “Mona Roza”yı kaleme aldı. Bu şiirde kıta başlarındaki harfler yan yana getirildiğinde “Muazzez Akkayam” akrostişi ortaya çıkıyordu.
MONA ROZA 70 YILI AŞKIN SÜRE GİZEMİNİ KORUDU…
Mona Roza’nın sırrı 2007’de kamuoyuna yansıdı ancak döneme ilişkin birçok ayrıntı 70 yılı aşkın süre gizemini korudu.
Yaşama veda eden iki şairin hafızalara kazınan aşk şiirlerinin baş kahramanı, şimdilerde 94 yaşına basan, evlatları ve 6 torunuyla mutlu bir yaşam süren Muazzez Akkaya ise uzun yıllar sonra sessizliğini bozdu.
Akkaya, açıklamalarıyla hem o döneme ışık tuttu hem de Cumhuriyet’in ilk 10 yılında doğan, 1950’lilerin Türkiye’sinde maliye ve hukuk eğitimini tamamlayarak, kendi ayakları üzerinde durma gücünü gösteren Muazzez’in bilinmeyen yönlerini anlattı.
Mülkiye’nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci
Kandilli Lisesi’ni bitirmesinin ardından 1949’da Mülkiye Mektebi’nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci olduğunu ama o dönem kız yatakhanesi olmadığı için okula evden gidip geldiğini anlatan Akkaya, ilk senesinde iki kız olarak başladıkları üniversite yıllarında zorlanmadığını, sonrasında 8 kız öğrenci arkadaşıyla güzel anılar biriktirdiklerini ifade etti.
CEMAL SÜREYA YAZDIĞI ŞİİRLERİ CEBİME KOYARDI…
Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç ve Cemal Süreya’nın kendisine olan sevgisine ilişkin, “Cemal Süreya daha çok cebime şiirler koyardı. Sonra sınıfa girince aynı şiiri tahtada da görürdüm. Şiirlerin ona ait olduğunu sonradan öğrendim. Ben o dönem bu şekilde bir arkadaş edinmeyi, ilerletmeyi hiç düşünmedim.” diye konuştu.
SEZAİ KARAKOÇ BENDEN 1-2 YAŞ KÜÇÜKTÜ, İLK HANDİKAP OYDU…
Sezai Karakoç’un ise daha ısrarcı bir tavrının bulunduğunu vurgulayan Akkaya, o dönem yaşananları şu sözlerle dile getirdi:
“Büyüklerimizin kafamıza çiviyle çaktıkları bazı fikirler var, ‘erkek yaşça büyük, hanımı ondan küçük olmalı’ gibi. Annem-babam, çevremdeki herkes de böyleydi. Sezai Karakoç da benden 1-2 yaş kadar küçüktü, benim için ilk handikap oydu zaten. Bu nedenle ihtimalini bile düşünmedim çünkü kafamda yaş konusu yerleşmişti.”
CEMAL SÜREYYA, SEZAİ KARAKOÇ’LA BENİ AYNI MASADA OTURURKEN GÖRDÜĞÜ İÇİN SOYİSMİNDEKİ BİR HARFİ SİLDİRDİ…
Cemal Süreya’nın soy isminden bir harfi eksilttiği olaya da ilk kez açıklık getiren Akkaya, şöyle konuştu:
“Benimle gelip konuşmaya hiç çalışmadı. Bir iddiaya girmişler, onun sonucu soy isminden bir harfi attığı doğru. Hangimiz daha ileride olursak, diğeri bir şeyinden vazgeçecek diye iddiaya girmişler. Bu olay olduğunda Mülkiye’nin kafesinde arkadaşlarımızla oturuyorduk. Arkadaşlarım yanlarında Sezai Karakoç’la gelmişti. Aynı masadaydık. Sonra diğer arkadaşlar kalkıp gidince ve sadece Sezai Karakoç’la benim masada kaldığım anı görünce Cemal Süreya, soy isminden bir harfi sildirmiş. Bana böyle izah etmişlerdi.”
TERCİH YAPMAYI HİÇ DÜŞÜNMEDİM, EŞİMLE MUTLU BİR HAYATIM OLDU…
Sezai Karakoç’la da detaylı hiçbir diyaloğunun olmadığını vurgulayan Akkaya, “Üniversite 2. sınıftaydık. Yazdığı şiirleri bana vermek için çok uğraşıyordu, ben mecburen tekrar ısrar etmesin diye alıyordum. Ama dediğim gibi o zamanlar okuldan biriyle arkadaş olmayı, ikisinden birini tercih etmeyi hiç düşünmedim. Okul sonrası seçtiğim eşim, o da Mülkiye mezunu olan rahmetli Orhan Giray’la çok mutlu bir hayatım oldu, 4 güzel evlat yetiştirdik.” ifadesini kullandı.
KEŞKE O ŞİİRLERİ SAKLASAYDIM, BUNUN İÇİN ÜZGÜNÜM…
Karakoç ve Süreya’ya yakınlık gösterecek, umut verecek bir davranışta da bulunmadığının altını çizen Akkaya, üniversitede sosyal, enerji dolu bir öğrenci olduğunu ve pinpon oynamayı çok sevdiğini aktardı.
Muazzez Akkaya, “Bana yazılan şiirleri zaman içinde ne yazık ki kaybettim, buna gerçekten üzülüyorum. Evlenirken problem olmasın diye düşünerek ablamın evinde bir yere koymuştum. Sonra da eşimle bir sorun yaşamayalım diye geri almadım. Maalesef orada da şiirler zamanla telef oldu. Buna gerçekten üzülüyorum, keşke o şiirleri saklasaydım.” şeklinde konuştu.
SEZAİ KARAKOÇ’U VEFATINDAN BİR AY ÖNCE SAHİLDE GÖRDÜM…
Muazzez Akkaya, ömrü boyunca evlenmemeyi tercih eden Karakoç’a ilişkin, şunları kaydetti:
“Böyle bir duruma sebep verdiysem diye üzülüyorum ama bir yerden de teselli oluyorum çünkü hiçbir yakınlık göstermedim, umut vermedim. Ancak üzüldüğüm bir şey var, Sezai Karakoç’u vefatından bir ay kadar önce Fenerbahçe sahilinde gördüm. Karşıdan yürüyordu ve o kadar dikkatli bana bakıyordu ki… Ama beyaz saçları, sakalları olunca tanıyamadım. Bir süre sonra gazetede vefat ilanını görünce onun Sezai Karakoç olduğunu anladım. Eğer o olduğunu bilseydim, bir kafede oturup beraber bir kahve içmek isterdim.”
EŞİMİN BANA YAZDIĞI ŞİİR HEP HATIRIMDA…
Sezai Karakoç ve Cemal Süreya’nın kendisine olan sevgisini eşi Orhan Giray’ın hiç dile getirmediğini anlatan Akkaya, “Rahmetli eşimle çok mutlu günler geçirdik, iyi ki de onu seçmişim. Eşimle bu konuları hiç konuşmadık ama belki de haberi vardı. Çünkü bana küçük bir şiir de yazmıştı. Dizeleri hatırımda, ezberimde, ‘İsterim ömrümce, buldum ben gönlümce/Gözlerimde yaş, arzuyla demlenince’ böyle bir şiirdi. Belki çok küçük bir şiir ama emek verip, buna uğraşması benim için çok kıymetliydi.” dedi.
Akkaya, edebiyat tarihinde adına şiir yazılan çok fazla kadın olduğunun da altını çizdi.(03 Ocak 2024 Çarşamba)
*****
SEZAİ KARAKOÇ’UN MUAZZEZ AKKAYA İÇİN YAZDIĞI MONA ROZA İSİMLİ ŞİİRİ ŞU ŞEKİLDE…
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
*
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar
*
Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek…
*
Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
*
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
*
Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların
*
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
*
Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları
*
Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni
*
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
*
Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı
*
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
*
Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten
*
Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller.
SEZAİ KARAKOÇ (1933-2021) İSTANBUL
KERİM ÖZBEKLER GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.