Melek Koç yazdı: İYİ Kİ VARSIN EDEBİYAT

ANLATI

Melek Koç yazdı: İYİ Kİ VARSIN EDEBİYAT
Yayınlanma: Güncelleme: 730 views

İtalya’da tarlakuşlarını hiç durmamacasına öttürmek için ateşte kızdırılmış toplu iğne ucuyla gözlerini yakarlar. İki gözü kör olan tarlakuşunu bir kafese koyar,  üzerine siyah bir örtü örterler. Özgür uçmaya alışmış kuş, gözlerini örttüğünü sandığı siyah örtüyü paralamaya çalışır ve kendini daha da yaralar. Kara örtü, kara bir duvar gibi durur önünde. Umutsuzca, kanatlarından kat kat güçlü iç hızıyla ötmeye koyulur, durmamacasına öter, öter… *

Ben tarlakuşu değilim. Şarkı da söyleyemem… Yazarım sadece. Yazarım derken, kastım yazmaktan yana. Yoksa ben haddimi bilirim. Yazar olup olmadığımıza zaman karar verir. Yoksa eli kalem tutan herkes yazar, şair.

Zamanım olsa durmadan yazacağım, hiç ara vermeden, tarlakuşunun ötmesi gibi. Mümkün olsa nefes bile almadan. İnsan nefes aldığında yaşadığını hissediyor ve canının yandığını. Oysa yazarken nötr durumda oluyorum. Güzel şeylerden söz ediyorsam mutlu, yaşamın anlamsızlığına dair yazıyorsam hüzünbaz oluyorum.

&

Edebiyatın mutsuzluktan ve acıdan güç aldığı savı kabullenildiğinde , insanların hiç durmadan yazmaları için tarlakuşları gibi gözlerinin yakılması gerekmiyor… Birileri tarafından yüreklerinin yakılması yeterli oluyor çoğu kez. Hiç kimseyle paylaşamadıklarımızı sözcüklere dökerek, kalemle/ klavyeyle sırdaş olmanın saklı tadı anlatılmaz, yaşanır demek istiyorum.

Elbette, sözcükleri bir araya getirmek değildir yazmak. Tıpkı onları alt alta sıralayıp yazmanın şiir olmadığı gibi. Kendi düşünce ikliminizin coğrafyasında, yazdıklarınızla dokunabiliyorsanız tanımadığınız ruhlara, duymak istediklerini fısıldayabiliyorsanız kulaklarına ve insanlar satır aralarında bir şeyler bulabiliyorlarsa kendilerine dair, hayli yol almışsınız demektir.

Dahası da var tabi. Mesela ben, okuduğum metnin içinde kaybolmak isterim. Orada sığınacak bir yer, bir insan ya da herhangi bir şey ararım. Farklı sularda yüzerek yabancı kıyılardaki yaşamı, yaşama yüklenen anlamı bulmak isterim. Farklı arzular, tatlar, hazlar keşfetmek isterim.  Yazmak yaşamaksa, okumak da yaşamı güzelleştirmek olmalı.

Yaşamın renklerini, heyecanını, sevincini, acılarını birebir yaşarken, bunları başkalarının da yaşadığını bilmek bana iyi geliyor. Yalnız olmadığımı düşünüyorum. Onun için iyi ki edebiyat var demek  istiyorum. Bazı yüreklerin yanması pahasına…

*C.Şakir Kabaağaçlı/ Mavi Sürgün

Melek Koç

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.