KİTAP
Tanıtım Bülteninden:
Uslu çocuk olmayı yüceltenlerin, ağzı var dili yok tanımına uyanların karıncayı incitmemeyi iyilik sananların dünyasında büyüdük hepimiz. Pek çoğumuz, onurlarımızı yitirmek pahasına bu dünyanın kurallarına uyum sağladık; huzur bulduğumuzu sandık Kaybettiklerimizinse farkında olmadık yazık ki. İnsanın isyan ile insan olduğunu aklımıza getirmedik. Çağdaş(!) engizisyonlardan, cellatlardan, giyotinlerden korkarak tükettik ömrümüzü. Hayatta kalmanın yaşamak olduğunu sandık. Gördük görmezden geldik, duyduk, duymazdan geldik. Uyanık olmak sorumluluk getirir diye, uyuyormuş gibi yaptık. Ömrümüz uzadı, kapalı bir cezaevine düşmedik belki; ama açık bir cezaevinde onursuzca yaşadık. Bu yüzdendir ki göçtükten sonra geride izimiz kalmayacak; Yüreklere dokunan sözümüz kalmayacak.
Bu kitap, insanlığı isyanda bulan bir aydın insanın, bir eğitim emekçisinin, insanlığın geleceği uğruna uykusuz geceler geçiren bir aydınlık savaşçısı bir ozanın yüreklere sığmayıp taşan çığlığıdır.
***
“Çok kaybolduğu,
çok acı çektiği için büyür mü insan? “
***
Sen anason kokardın,
ben tütün,
salaş bir meyhaneydi
odalar…
Ev evdi o zamanlar…
Şimdilerde;
hüzün sinmiş
ağıtları içmiş duvarlar,
susuyor inadına.
Türkü söylemek
gelmiyor içimden…
İçinde yaşantınızı bulacağınız, mutlaka okumanız gereken şiirler.
Satın almak için TIKLAYINIZ…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.