Ange Yayınları Nisan 2022 tarihi itibariyle kuruldu. Üç ay gibi kısa sürede 10’dan fazla kitap yayımladılar. Yayınevinin Genel Yayın Yönetmeni Elif Doruk Budak ile geçen bu süreyi ve yol haritaları..
Yeni bir yayınevisiniz, yazmaya yeni başlayan ya da birçok dosyasını biriktirmiş ancak bunları bir kitap olarak yayımlama fırsatını henüz yakalayamamış binlerce yazar ve yazar adayının olduğu bir ülkede size başvuran dosyaların çokluğunu tahmin edebiliyorum, ne tür dosyalara daha fazla ağırlık verirsiniz?
Eif Doruk Budak: Bu sorunuzla karşılaştığımda içimden çok fazla şey söylemem gerektiği geçti aslında. Ama bunu tam olarak aktarmak öyle kolay olmayabilir. O yüzden kısaca şöyle cevaplayayım. Edebiyat dünyasının çok geniş ve kapsamlı olması, sınırsızlığı belki de en güzel yanı bizim için. Yazıda (edebiyat türleri için söylüyorum) ilerlemek her insanın başaracağı bir durum değil elbette. İnsan yazarken çok farklı olabiliyor, içsel dünyası dışsal dünyasından tamamen farklılaşabiliyor. Yazmak muhteşem bir bağıştır, bir lütuftur yazan için, tabii okur ve yayıncı için de. Yazmak sadece eğitimin başaracağı bir sanat değildir. Her yazan yazar olamaz mutlaka. Ama yine de her yazı değerlidir, yazabiliyor olmak evrenin bize sunduğu bir yetenektir. İşte bu yüzden yazılan her satır değerlidir, yayınevimiz için de çok kıymetlidir bunlar. Gelen her dosyaya tek tek bakılır. Hangisi basıma uygundur değerlendirmesi yapılır. Ülkemizdeki sosyal yapı göz önünde bulundurulduğunda bizi geriye değil de ileriye taşıyacak dosyalar önceliğimizdir, tabii başımızı belaya da sokmak istemeyiz. Yazılanların hepsi çok kıymetlidir.
Yayımladıklarınız arasında Kürtçe bir kitapta gördüm, Kürtçe yazılmış dosyalara da açık mısınız?
E.D.B: Hiçbir şekilde din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmamak insanlığın gerektirdiği en güzel vasıftır. Ve biz konu her ne olursa olsun özgür düşünceden yanayız. Sanat ve edebiyat bunun için vardır. Her düşünce, her dil, her inanca saygımız sonsuzdur ve hiçbir şeyi ötekileştiremeyecek kadar adil bir yayınevidir Ange.
Birçok yayınevi son zamanlarda özellikle Dünya Edebiyatına mal olmuş ve telifi bitmiş kitapları kısa bir sürede çevirtip yayımladıklarına tanık oluyoruz, sizin bu konuda bir planınız ya da bir duruşunuz var mı?
E.D.B: Telifi bitmiş olan eserler o kadar çok yayıncı tarafından basılıyor ki, küçük yayınevlerine bu konuda gerek bile yok. Ama hiç basılmamış eserlerin çevirisini yapıp yayıma sunmak gibi düşüncelerimizde var elbette.
Yayınevlerinin maddi olarak kazanç sağlamak istemesi doğal, sonuçta orada çalışıp evine ekmek götüren insanlar var, yine de her yayınevinin hayalinde övünebileceği ve geleceğe taşımak istediği kitaplar olduğu muhakkak, bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
E.D.B: Hepimiz zorlu şartlarda geçimimizi sağlıyoruz. Butik yayınevleri olarak kâr amacı gütmek zorundayız elbette. Ama bu değil ki her kitabı basalım. Gereken kriterlere uyan eserleri yayınlıyoruz. Bunda kâr amacı güdüyor musunuz diye sorarsanız; yalan söylemeyeceğim, güdüyoruz. Çünkü her yayıncı gibi bizim de gelire ihtiyacımız var. Ve yayın camiasında büyümek için de ses getirecek eserlere ve yazarlara.
Geçmişten günümüze, Dünya Edebiyatına da baktığımızda edebiyatın nabzı hep sol tarafta vurmuştur, toplumu ileriye taşıyan, emekçinin ve bireyin sorunlarını hep burada okumuşuzdur, yayınevi olarak buradaki duruşunuz nedir?
E.D.B: Edebiyatı belirli kalıplar arasına koymayı elbette reddediyoruz. Edebiyatın nabzı konusunda hem fikir değiliz. Edebiyat sadece sağ veya sol açıdan değerlendirilmemeli. Bizim duruşumuz her daim emekçinin, bireyin ve üretenin yanında olmaktır.
Teşekkür ediyorum.
Sedat Sezgin
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.