.
Yorgun gelmiştim eve. Uyumak istiyordum. “Hadi ip saralım,” dedi. “Saralım,” dedim.Kollarımı açtım. Kağıt ipi sarıyordu.
Nerdeyse gözlerim kapanacaktı. “Az kaldı,” dedi.
Birbirinden güzel çantalar örüyordu. Rengarenk.
Pazar arabamı alıp yola düştüm. Pazar kalabalıktı. Fiyatları görünce gözüm açıldı. Seviyordum şu pazarı. Uyanık kalmama yol açıyordu!
Dönüş yolunda kasaba uğradım. Kasap dışarıda oturmuş sigara içiyordu. Yanına Hakim Usta yanaştı. Kasap, “Hocam bir isteğin mi var?” dedi. “Sorun değil, sigaranı iç, beklerim,” dedim. “Hocam gittikçe gençleşiyorsun maşaallah!” dedi.
Tantunici Hakim Usta lafa karıştı.
“Hocamı dokuz yıldır tanıyorum. Çok genç gösteriyor maşaallah. Ama bunu güler yüzlü olmasına borçlu sanırım,” dedi. Utanmıştım.
“Yapmayın Allah aşkına! Gittikçe tükeniyoruz. Ah yıllar!” dedim demesine de aslında hoşuma gitmişti bu sözler (!)
Akşam akşam mutlu olmuştum.
“Size ne ısmarlayayım arkadaşlar?” dedim. “Sağol hocam,” dediler.
Bu moralle eve gidip çay demledim. Balkonda çay içerken kendi kendime gülümsediğimin farkında bile değildim. Görenler yanlış anlayabilirdi sonra…
Ali Yedigöz
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.