Şiir / Enver Karahan

Nemli duvar kokusunda hayal kırıklıklarıVe zihnime işledim ilmek ilmek umutlarıAyın parlaklığında arayışlar…Sakinliğe duyulan özlem…Ansızın!Hep ansızın bir kopuş haliDerin kuyularda saklanmış gerçeklerVe yazılıyor tarihe hep aynı hikayeler;Sonu gelmeyen savaşlarZulmeve baskıyaumursamaz bakışlar.Tanrı’ya..

Toprak damlıyor gökyüzündenÖnce gözlerimiz kapanıyorAğrı sızı içinde bir nefesVe son fısıltıKan kusarak savruluyor.Algılara süslü prangalarSöylemlere dizeler yazılıyor.Pepuk kuşunun ağıdı yankılanıyorYüreklerde bin acıBir haykırış…Bir feryad…Bir isyan…Ve sinmiş ruhların uyanışındaDirilecektir her çiçekteRengarenk..

Nice tebessümler erittin ateşteTeraziler tartmaz oldu yalnızlığıÇıkarcı makamlarVe sahteliğin anaforundaSavrulup durdu zaman.Filiz filiz umutlar ektin düşüncelereGerçekliğin duvarı yıkılmazmış, öğrendinDenedin yine sebepsizceUzun yolculukların daha başındaGeriye bakanlardan oldunÇağıran bir sözKal diyen bir..

Dünyanın dar sokaklarındaKucağında bir efsaneyle dolaşanlara‘’Geçit yok’’ naraları atanAğzı salyalıKambur yaban domuzları türüyorSokak sokak…Ve her çeşmeden kan damlıyorGökyüzünde kanatlı metal yığınlarıToz olup dağılıyor yeryüzüneKurtarılmayı bekleyen çiçeklerVe binbir çeşit canlılarDermansızSoluksuzToprağın bağrında..

Çok eskilerde anlatılan bir hikayeninİkinci plana atılmış kişisiydiRastalı saçı ve sakalınaÖmründe yaşadığı acıları ilmeklermişYedi çocuğunu nasırlaşmış elleriyle verirken toprağaAbdest tutmaz diye boşvermiş tekbiriDilinde isyan naralarıGözlerinde öfkeli harelerKarışmış alaycı yüzlereÖlüm orucundaki..

Tanrı’ların intiharıydıbu vakitlerbu kaybedişlerbu arayışlarVe öfkeli kırlangıçlar taşır yolluğunuDağ sümbüllerinin kokusunda gizlidiriç çekişlertükenen nefeslerVe salt öfkeler büyür gözlerindeSusarsınDillerin yanarDudaklarda bir sızıSayıp sövmelere karışır her dokunuştaHer yanda bir uçurumVe rüzgarların suikast..