Sevda Yüksel, Gençleri “Mavi Göl Villaları”na Çağırıyor / HAZAL BALCI

Mavi Göl Villaları Jean-Paul Sartre’den bir alıntıyla başlıyor: “İnsanlar yeni seçenekler yaratma ve onları yeğleme yeteneğine sahiptir.”

Bu, bir kitap için anlamlı ve önemli bir giriş cümlesidir. Hele de seslendiğiniz kişiler gençlerse önemi ve anlamı bir kat daha artar. Gençlerin kendine güvenmeye, düşledikleri geleceğin izini sürmeye gereksinimleri biz yetişkinlerden daha çoktur.

Gençler için kendine güvenmenin yollarından biri de kuşkusuz sorular sormaktan geçiyor. Mavi Göl Villaları okurlarını yaşama sorularla bakmaya çağırıyor. Can, Ada, Parla, Ozan; Mavi Göl Villaları’nda yaşayan 13-15 yaşlarındaki gençlerdir. Taner ise Mavi Göl Villaları’nda görevli İlhan’ın oğludur. Roman okuruna kahramanların toplumsal, kültürel, sınıfsal farklılıklarını gösterirken uzlaşma pencerelerini de açıyor. Yazarın insani tavrı ve iyiliği sezdirmesi, okurunun da roman kahramanlarıyla birlikte “Tüm insanlar birbirleri için vardır. Birlikte güzeldir. Omuz omuza verdikleri, el ele tutuştukları zaman güçlenirler.” (s. 111) diye düşünmesini sağlıyor.

Yaşamı herkes kadar görmek ve algılamakla yetinmek istemeyen gençler, bir yaz tatilinin başlangıcıyla girdikleri süreçte yalnızca birbirlerini daha iyi tanımakla kalmıyor, kendilerini de keşfediyorlar. Biri tutsak (mor çiçekler) öbürü özgür (güvercin) iki canlı da romanda sık sık okurun karşısına çıkarak soruyor: “Hangisini seçeceksiniz? Özgürlüğü mü, tutsaklığı mı?”

Taner, romanın baş kahramanı gibi görünse de yazar; Can’a, Ada’ya, Parla’ya da aynı uzaklıkta duruyor. Bu durum okurlarına istedikleri kahramanla özdeşleşmeleri konusunda bir değil dört seçenek sunmuş oluyor.

Bir haksızlığa karşı durduğu için sınıfta bırakılan, yine haksız bir şikayetle Mavi Göl’den kovulan Taner, içini kaplayan öç alma duygularıyla baş etme savaşımında Ada’ya duyduğu sevgiden güç alacaktır. Okur, sevgiden aldığı güçle çok başarılı olmak isteyen Taner’le özdeşleşecektir.

Merdivenlerden inmek yerine, iniş ve çıkış merdivenlerini birbirinden ayıran duvarın üzerinde yürümeyi seçen Can; ayaklarına dokunan mor çiçekleri, omzuna değerek uçup giden güvercini fark ettiği anda onu kimin yardıma gereksinimi olduğu sorusuna götüren süreci de yaşamaya başlar. Okur, kendisine gereksinimi olan insanlar üzerine kafa yorarken Can’la buluşacaktır. Taner’e karşı yüreğinde duyduğu kıpırtılar üzerine genç kızla kafa yoracaktır. Kitap tutkunu Parla, internette tanıştığı arkadaşlarıyla “Küçük Mor Çiçekler” adlı bir site kuracak, okuru da sitesine davet edecektir. Parla gibi, soru sormaktan asla vazgeçmeyecek okur, genç kızın ardına takılacaktır.

Mavi Göl Villaları’nın yaşamı idealize ettiği sanılmasın. Orada Taner gibi hizmet edenler grubunda yer alanların sitede bulunmasından rahatsız olan zenginler, sokak ortasında yumruklaşan gençler, başıboş sokak köpeklerinden rahatsız olup onların zehirlenmesine yol açan site sakinleri, siteyi soymaya kalkan çete üyeleri de vardır. Yazar, okuruna “yaşam doğruları ve yanlışları, iyilikleri ve kötülükleriyle bir bütün” diyor. Bunu usta bir dille, güzel betimlemeler, çarpıcı gözlemlerle yapıyor.
…
Mavi Göl Villaları, Sevda Yüksel, Bizim Çağ Kitaplığı (İlk Gençlik Kitaplığı) Roman, Ağustos 2025, 112 sayfa.