Osamu Dazai’nin “Batan Güneş” Romanı Üzerine / Fatih Oto

KİTAP İNCELEMESİ

Osamu Dazai’nin “Batan Güneş” Romanı Üzerine / Fatih Oto
261 views

1909 doğumlu Japon yazar Osamu Dazai’nin özgeçmişinden zengin, güçlü bir ailenin çocuğu olmasına rağmen yıkıcı, derbeder bir yaşantı sürdürmüş olduğunu öğreniyoruz. (YKY, 1995, 101 sayfa).

İçinde esrarkeşlik, alkoliklik barındıran bir hayatın içindedir, verem gibi bir hastalığa da yakalanmıştır. Önceleri intihar girişimlerinde bulunan yazar 1948’deki intiharında yaşamına son veriyor. Bir yıl önce Batan Güneş romanı yayımlanmıştır. İkinci Dünya savaşının arkasında bıraktığı bir dönemin yıkıcı etkileri romanın atmosferi içerisinde hissediliyor. Şimdi içerik, karakter ve değer analizine geçebiliriz.

Metin, Kazuko adlı genç kadının diliyle anlatıma sunuluyor. Erkek kardeş Naoji’de ise yazarın yaşamının iz düşümleri olan benzerlikler görüyoruz. Metnin merkezinde Kazuko’nun yaşantısı, görüşleri duyguları ön planda geliyor. Naoji askerdedir. Kazuko yirmi dokuz yaşında hamileyken eşinden ayrılarak baba evine dönmüş annesiyle yaşamaktadır. Ayrılmanın nedeni kadının ressam Hosoda’yla yakın arkadaşlığıdır. Evli, çocukları olan Hosoda’nın sanatına hayrandır, ona aşıktır, onunla görüşmektedir. Bu durum kocasının tepkisine yol açar, karnındaki çocuğun da ondan olduğu suçlamasını getirir. Aslında böyle bir şey yoksa da sonunda o hamile olarak baba evine döner, ancak doğan çocuk da ölür. Baba evinde eski anılar, anneyle yalnız bir yaşantı içerisinde kendini gösterir. Yıkılmış bir evlilik, savaşın sosyal etkileriyle köşeye sıkıştırılmış bir hayatın yansımaları altında sürdürülmeye çalışılan bir hayatın gölgeleri metinde kendini gösterir. Anneye, eve, geleneksel inançlara bağlanarak güvenli bir liman bulmaya çalışılan duygular ve düşünceler sürdürülür. Kazuko için ev adeta son sığınak olmuştur. Anne ise bütün kararlılığıyla yaşama bağlı, güven verici bir şekilde dik durmakta, Kazuko da ona dayanmakta, moral bulmaktadır.

Annenin yemek yerken vb. davranışlarındaki incelik onun için doğal soyluluğun göstergesi sayılır. Burada kendini soylu olarak adlandıran üst sınıflara eleştirel bir göndermede bulunulmaktadır. Savaşla birlikte teslim olan Japonya’da çökmekte olan bir aristokrasi sınıfı da var. Oradaki soyluluklar sahte, gösterişe dayanır. Asıl soyluluk bu tabandaki insanların yaşayışlarında kendini göstermektedir. Metinde bu konuya vurgular yapılmaktadır.

Ekonomik sıkıntılar aileyi köşeye sıkıştırınca dayı onlara evin satılıp kırsalda yaşam şartlarının daha ucuz olduğu bir yerde yerleşmeleri önerisini getirir. Yıllarca evin anılarıyla dolu evden ayrılmak anne için zor gelir. Onun isteği eşi gibi bu evde ölmektir ama ekonomik şartlar nedeniyle dayının önerisini kabul edip kırsalda bütçeye uygun bir eve yerleşirler. Böylece metin yeni bir safhaya geçer. Artık orada kendilerine yeni bir yaşam kurmaya çalışırlar. Bir yönüyle eski evin anılarından kurtulmak onlara yeni bir sayfa açar. Ancak orada da hayat hiç kolay değildir. Bir seferinde Kazuko nerdeyse evi yakacaktır. Bir de anne hastalanmaya başlar. Giyeceklerini satarak ekonomik gelir elde etmeye çalışırlar.
Erkek kardeş askere gitmeden önce üniversitedeyken roman yazarlığına girişmiş, bir romancıyı kendine örnek alarak esrara alışmış, anne iki yıl boyunca onun borçlarını temizlemeye çalışmıştı. Uzun zamandır ondan haber alınamadığından yaşayıp yaşamadığını dahi bilmemektedirler. Bir gün dayıdan mektup gelir ve onun yaşadığını, döneceğini öğrenirler. Ancak bununla beraber kötü bir haber de gelir ki o da Naoji’nin bir esrarkeş olduğudur ama iyileşmiş olarak dönecektir.

Evin ekonomik giderlerinin artacak olması nedeniyle onlara destek çıkan dayı genç kadına artık bir koca ya da iş bulması önerisini iletirken şehirde bir mürebbiyelik işi bulduğundan bahseder. Anne de kızına bu işe gitmesi tavsiyesinde bulunur. Kadının bilmediği bir yere hizmetçi olarak gönderilmek istenmesi ona çok ağır gelir ve evi kendi istediği gibi terk edeceğini söyler. O zaman anne yumuşayıp önerisini geri çeker ama gitmek istediği yerin ayrılmasına neden olan Hosoda olup olmadığını da öğrenmek ister. Kazuko altı yıl önce evliyken Naoji esrar borçları için ondan esrar borçlarını ödemesini ister. Bunun artık son olduğunu söyler. Tabii bu hiç de son olmaz. Kazuko eczacıya ödemek için evden hizmetçiyi bir aracı olan yazar Uehara’ya göndermekte ve parayı ona vermektedir. Uehara’yla da o zaman tanışır. Birahaneye giderler. Uehara da bir zamanlar esrarkeştir ama kendini alkole vererek o yoldan kurtulmuştur. Naoji’yi de alkole yönlendirerek esrardan kurtarmak istediğini teklif eder. Çıkarlarken Kazuko’yu öper. Uehatra evlidir ve küçük bir kızı bulunmaktadır. Naoji’yi alkole yönlendirmeyi başarır.
Naoji’nin eve gelmesiyle kâbus dolu günler başlamıştır. Evin nispeten yolunda giden düzeni bozulur. Naoji eski bildiği hayatı yaşamaya devam etmekte, evden aldığı paraları Tokyo’da savurmaktadır. Kazuko onunla bu evde yaşamanın zorluklarını bilmektedir. Onun düzeleceği yoktur. Uehara’ya aşk mektupları yazar, onun metresi olmak istediğini söyler ama ondan bir yanıt alamaz. Bu sırada Rosa Luxemburg’un, Lenin’in ve Kautsky’nin kitaplarını okumakta sosyalizme, devrime yakınlık duymaktadır. Kendi durumunu da aşk ve devrim olarak niteler. Naoji ise çöküntülü, afyonlanmış bir ruh haliyle yaşamını sürdürmektedir. Onun kardeşinde olduğu gibi bu tür inançları yoktur. Anne verem hastalığına yakalanıp ölür. Kazuko kendini bir çıkmazda görüp Uehara’yı bulup konuşmak için yola çıkar. Orada beraber olurlar. Bu sırada Naoji eve dansöz bir kadınla gelir, ertesi gün odasında bir mektup ve vasiyet bırakarak intihar eder. Naoji kendi durumunun yol açtığı sonuçları bilmektedir. İntiharındaki haklı görülebilecek nedenleri sıralar. Ondaki çürümüş, dayanağı kalmamış hayatın böyle bir sona bağlanmasındaki nedenleri anlatır. Annesine duyduğu saygıyı, Kazuka’ya hak ettiği değeri ifade eder. Onun kendisi için gösterdiği gayreti bilmektedir. Daha önce intihar edecektir ama annesine duyduğu saygı nedeniyle buna girişmemiştir. Kazuko eve döndükten aylar sonra Uehara’ya sitem dolu son bir mektup yazar ve ondan doğacak çocuğundan bahseder.

Güneş batıyor ama doğmak için de yeni bir şeyleri haber vermekten hâlâ uzak duruyor. Kazuko mektubunda ondan tek bir şey ister. Doğacak bu kurbanı eşi kucağına alırken onun Naoji’nin gizli çocuğu olduğu bilgisinin verilmesidir. Yani Kazuko bu ilişki hakkında herhangi bir şey söylemeyeceğini belirtmiş olmaktadır.

Roman dolu ve akıcı bir şekilde kendini duyuruyor. Dramatik öğeler güçlü, yalın bir biçimde işlenmiş. Yazar bizzat yaşantısından deneyimlediği şeyleri edebî bir dile dönüştürmesini bilmiş, dönemin atmosferini, savaşın getirdiği yıkımla beraber kişiler üzerindeki çöküntüyü, duruşları, direnmeyi, tezatları olanca doğallığıyla işlemiş. Uzakdoğu insanının naif, kendine has özelliklerine de tanık oluyoruz. Anne eskiyi temsil ederken ondaki güven verici dik duruşu gözlemleyebiliyoruz. Yeni kuşağın temsilcisi kızı Kazuka ise sosyal uyanışın ipuçlarını yakalamaya çalışan biri. Eskiyle yeni arasında bir köprü. Kazuko içinde bulunduğu dengesiz şartlar nedeniyle bir şeylere dayanmak istiyor. Önce en güven verici liman anne geliyor. Yaşamlarındaki zorlukları, sorunları onun direncine, görüsüne dayanarak atlatmaya çalışıyorlar. Ancak onun da sınırlı olduğu alanlar var. Dayı ekonomik planlamayı temsil ediyor, onlara olabilecek en uygun yolu bulmaya çalışıyor. Kazuko okuduğu Marksist kitaplarla sınıfsal çelişkilerin farkında olan biri. Özellikle emperyalizm ve büyük çaplı sermayenin emekçi sınıflar üzerindeki hakimiyetinin ne olduğunu anlıyor. Erkek kardeş Naoji ise bazı şeylerin farkında olsa da onun kadar bilinçli değil. Kendini günlük faydalara, hazlara, kurtuluşunu uyuşturucuya bağlamış, bu yola kaptırmış biri. Ne kendisine ne ailesine bir yararı dokunuyor.

Kazuko’yu yaşama bağlayan dayanaklardan biri önceleri evliyken tanıştığı ressam Hosoda. Aslında ressamın kendisine değil onun sanatına, sanatın verdiği güce bağlanıyor. Onu çeken, ayakta tutan bir şey bu. Aynı şekilde yazar Uehara’yla ilişkisi de bu yönde. Uehara’nın kendisinden çok onun sanatından dayanak alıyor. Zaten yaşantısından da tanık olduğumuz gibi Uehara gıpta edilecek biri değil. Evet, kendine göre bir düzen kurmuş ama onu kadının gözünde değerli kılan sanatı. İnsanı kavrayan, güvenli limana çeken sanat Kazuko’nun ona sığınmaya çalışmasında en önemli yanlardan biri ama yazarın kendisi ona bu karşılığı vermiyor ya da vermek istemiyor. Sonuçta evli ve küçük bir kızı var. Fakat Kazuko her yönden öylesine köşeye sıkışmış bir durumda ki onun metresi olmaya razı. Kardeşi gibi kötü örnek biriyle karşılaşmak ve düşüp kalkmayı hiçbir zaman göze alamayacak biri. Tanıyabildiği, tutunabileceği en güvenli dal olarak Uehara’yı görüyor. Onun bir yazar olarak insanı anlayabileceğini, kendisine değer vereceğini düşünüyor. Tabii bu Uehara’nın aile düzenini bozmak anlamına da geliyor. Uehara böyle bir ilişkiyi kabul etmekle kendi düzenini bozmuş olacaktır. Tabii Kazuko bunları görecek durumda değil. Çünkü hayat her şeyi bozup yıkmış. O da bir şeyleri yıkmak, yeniden kurmak istiyor. Dünya adaletini kaybetmiş. O da bu bozulmuşluk içerisinde kendine bir yer bulmak derdinde. İstediği karşılığı alamasa da ondan hamile kalıyor. Onun istediği tabii ki bir gecelik ilişki, hamile kalmak değil. Asıl isteği onun hayatının bir parçası olmak ama boşuna. Deniyor ve yalnızca hamile kalarak geri dönüyor. Aşkına, umutlarına karşılık alamayışının kırıklığı içerisinde bir mektup yazıp ona sitem ederken yine de doğacak çocukla ve onunla iftihar edeceğini söylüyor. Bir isteği var; eşinin bunu Naoji’nin çocuğu olarak bilmesi. Yazar uyuşturucu kullanan ve intihar girişimlerinde bulunan biri olarak adeta Naoji’de kendi kimliğini yansıtmış. Verem hastalığını da annenin akıbetinde görüyoruz.

Fatih Oto

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız…

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.