Kuş Fırtınası

medeni ve usul bir ışık gibi
düşüyordu ellerin sularıma bu yangın çağında
bölüne bölüne çoğaldın sonra avuçlarımda
bölüne bölüne bir söğüt dalı gibi
eflatun rengi karanlığında kentin
cemal süreya da sevişiyordu
hecelerle ve hararetle
-çivi ve çekiç gibi
seviştik biz de
sokulduk
harfler bağışladık bir şiire topyekûn!
-çiçekler ve toprak gibi iç içe
hatırlasana çiçek açışımızı martın ortasında
iki erik ağacı gibi köklerimizin sarılışını birbirine.
şavkıyan teninle helak olmakta güneş
ayak izine sızan yollar hürriyetini savurmakta alnıma
kuş fırtınasına yakalandım kalbim!
kuş fırtınasına! bağışla!
bırak da yansın kaburgalarım
en mahrem yerinde
kamaşsın gözleri yıldızların
akışıma özenerek.
-şiirine düştüm kalbim! bağışlama!
-şiirine düştüm kalbim! yan yan sönme…
Rıza Karakuş
Yorum yaz