“Boşluğa İlahiler” Kitabı ve Varlığın Yansıması

Özgün bir üslup ve ne güzel bir ahenk. Okundukça okunası dizeler ve yüreğe dokunan bir metin. Boşluğa İlahiler (Bir Aşk Menkıbesi) avuçlarımda alev olmuş yanıyordu adeta. Ve yakıyordu gözlerimi, her..

“Boşluğa İlahiler” Kitabı ve Varlığın Yansıması
384 views

Özgün bir üslup ve ne güzel bir ahenk. Okundukça okunası dizeler ve yüreğe dokunan bir metin. Boşluğa İlahiler (Bir Aşk Menkıbesi) avuçlarımda alev olmuş yanıyordu adeta. Ve yakıyordu gözlerimi, her harfin, her cümlenin ve menkıbenin boşluğa seslenişi.

Yer altındaydı, yer üstünde olup bitenlerin yansıması. Boşluğa İlahiler damlıyordu kara elmasın üzerine ve bir aşkın menkıbesi yankılanıyordu ak sakallı filozofun mağarasında. Mağaradan çıkan ise sadece menkıbe sayfaları oluyordu; üzeri tozlu ve yıpranmış ama, aşkla yazılmış… Delirmek miydi aşk; ya da aşkın hangi haliydi delirmek? Kim akıllıydı, kim deliliği oynuyordu? Kim var olurken, kim yok oluyordu bu sayfalarda?

Aşka uzanan bir el, bir ses, bir çığlık… Akıyordu sayfa sayfa avuçlarımızdan grizuya. Grizu zehrini kusuyor, hiçliğe doğru yol alıyordu. Nihilist bir haykırıştı belki de bu. Gerçekliğin özünden kopmuş imgeler yağmuruydu belki de ve altındaydık her birimiz. Gözlerimize dolan tozların yakıcılığı varoluşumuzu sorgulatıyordu.

“Of anam!
İçimde kara bir uğultu
Varlığın doğum gününde doğmuş bir göçük
Yitik anlamlar topluluğu sanrılar
Ve kendilerini tekleştirmek için ikiye bölen
Kendinde kayıtlı yaratıklar.

Hiç dinlemiyorum beni
Hangi mezbelede kurayım bilmiyorum felsefemi
Varlığa çekiliyor kayıt tutuyorum
Aynı anda iki zıt düşüncenin vekili yapıyorum kellemi. (s.28)

Aşka, aşkına haykırışın da ötesiydi. Kendine haykırıştı bir nevi. Çığlıklar o kadar göz önündeydi ki, kaçmak imkansız idi. Ya yok olup karışacaksın hiçliğe; ya da bu çığlıklara uyup yoldaş olacaksın.

Bu çığlıklar bulduracaktı gerçek aşkı. Yıkma değil kurmaktı derdi. Yıkıcılığı mağaraya kilitleyip, yapıcılığı buluşturmak gökyüzünde. Hayallerini kaybedenlere yakılmış bir ağıdın dizelerinde kaybolmaktı belki de gerçek aşk.

Belki de üstadın dediği gibi:

“… Gariban çıplak ayaklı aşkı kurmaktı.
Dünyadaki tüm ellerin dilini anlayan aşkı.”

Enver Karahan

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Yorum yapabilmek için buradan üye girişi yapınız.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.