Bizim Yayla – Ayşe Epözdemir

Öykü

Bizim Yayla – Ayşe Epözdemir
Yayınlanma: Güncelleme: 1.095 views

Okullar kapanıp yaz tatili başladı mı biz öğrenciler için yaz tatili demek ”yayla” demek; yayla da sorumsuzluk, macera, oyun, özgürlük, dağ, taş, ağaçlar, başka köylerden gelmiş yeni arkadaşlar, farklı komşular demekti. Okul bitince yayla başlar, okul başlayınca yayla biterdi.

Yaylamız Torosların en tepesinde, birkaç tane tepecik üzerine kurulmuş engebeli bir arazide, en yüksekte idi. Daha yükseği yok!  Bu yüzden yıldızlar çok yakın görünürdü, geceler daha aydınlık, ay olmasa bile ışıl ışıldı her taraf. Tertemizdi havası yaylanın. Ardıç, andız, mis gibi yayla çayı, kekik, karanfil, burma çiçeği kokardı.  Biraz erken göçülmüşse bembeyaz papatya, yemyeşil ekinlerle, yeni çiçek açmış nohut tarlası, meyveye yeni oturmuş mercimek karşılardı bizi. O zamanlar kavalla koyununu götüren çobanın çabasını ve bitmeyen güzellik içinde olduğumuzu anlamamışız!

Babaannemle gelirdik yaylaya, kendini bildi bileli hep geldiğini anlatırdı: “Her yaz gelirim her yaz mutlaka. Yayla olmazsa olmaz, yayla insanın ömrünü uzatır, canına can katar.” Biz de kendimizi bildik bileli babaannem, ablam, ben ve üç küçük kardeşimle birlikte gelirdik.  Anne, baba ve ağabeylerimiz sahilde kalıp tarla, bağ bahçe, fıstık, susam yetiştirme işleri yaparlardı. Yayla eli iş tutanlar için bir nevi yasaklıydı. Büyükler iş görenlerin gitmesine asla izin vermez, dedemin meşhur sözünü hatırlatırlardı: ”Sahilde darısı olanın yaylada karısı olmaz!” İşinin başında olmak gerek dermiş rahmetli. Babam özlem ve sevgi dolu gözlerle, biraz hüzünlenerek anlatırdı bize. “Sizler sakın babaannenizi üzmeyin!”  Diye de tembih ederdi. Bizler de gerçekten yaşlı babaannemizi üzmezdik. Onun söylediklerini yapar ve uyumlu çocuklar olarak kendi aramızda eğlenirdik. Babaannemin akranı bir de arkadaşı vardı. Yayla komşumuz Dursun nine. Bizden az uzaktaki evinde tek başına yaşardı. İki tane çocuğu vardı ama farklı şehirlerde yaşıyorlardı. Dursun Nine gece yalnız yatamazdı! Bunun üzerine Babaannem sürekli beni görevlendirirdi. Akşam yatmaya Dursun nineye gittiğimde dualarla karşılanırdım! Yatağın içerisinde oturmuş bir elinde merhemi, diğer elinde tesbih çekerken bulurdum kendisini. “Hadi guzum şunu sür de yatalım” derdi bana. Çocukluk işte ilk zamanlar merhemi sürerken cildine değdiğimde iğreniyordum fakat bu hissimden utanıp, pişman olup sürmeye devam ediyordum. Sürdüğüm merhemin okaliptüs kokusu da ayrıca mest ediyordu beni.  Ortaya serilmiş döşek de sırt sırta yatıyorduk Dursun Nine ile mentol kokusuyla yatıp, huzurla uyanıyorduk erkenden. Keçi boynuzu, şeker ya da bisküvi ödülüm olurdu her sabah.

Dursun Nine her öğleden sonra bize gelirdi. Elinde asası, hafif yukarıya meyilli olan patika yolumuzu yavaş yavaş çıkardı.  Ana yoldan patika yola çıkarken küçük bir tümsek vardı, tümseğin başında da yaklaşık bir metre uzunluğunda sığır kuyruğu bitkisi. O tümseği çıkarken bir eliyle sığır kuyruğu bitkisinden tutarak güç alıyor ve rahatça çıkıyordu.

Bir öğleden sonra Dursun Nine’nin gelme vakti ”fırlama kardeşim” bizi dışarıya çağırıp: “Şimdi yola iyi bakın!” Dedi. Merakla ne olacağını sorarken sus işareti yapıp gizlice babaannemi gösteriyordu. Sustuk, beklemeye ve gözlemeye başladık yolu. Dursun Nine göründü. Her zamanki gibi bize doğru geliyordu. Tam tümseği çıkıyordu ki birden sırt üstü ağır iniş yaptı yere! Elinde metrelik sığır kuyruğu bitkisinin kökü ayakları ile birlikte havada! Çocukluk işte kahkahalarla gülüyoruz. Hemen koşup gülüşümüzü saklamaya çalışarak ellerinden tutup kaldırdık. Yer toprak olduğu için çok ciddi bir şey olmamış görünüyordu. Üstündeki toz toprağı silkeleyip eve getirdik. Biraz dinlenip kendine geldikten sonra, komploya kurban gittiğine hiç ihtimal vermeden, şöyle anlattı yaşadığı olayı:

 ”Görünmez kaza! Her gün tutup çıktığım sığır kuyruğunun kökünden kopacağı tuttu! Sırt üstü düşürdü beni. Yine de verilmiş sadakam varmış Allah korudu beni!”

Biz de ”Allah korudu gerçekten.” Diye hep bir ağızdan onayladık. ”Fırlama kardeşim” fısıltıyla içini döküyordu: ‘’Her gün de gelinmez ki!” 

Çocukluk anılarımızın içinde yer aldı Dursun nine. Yokluk, yoksulluk zamanlarıydı belki fakat insan insana çok güzel paylaşımın olduğu yıllardı. İnsan insana ve zahmetlice…

Ayşe Epözdemir

YORUMLAR (15)

  1. Ayşe arkadaşım çok güzel anlatmışsın.hemen insanı içine çeken yazım dili ve konusu.yaylaya ,çocukluğa gidiyor insan.Tebrik eder,başarılar dilerim 👏👏👏♥️

  2. gülay tuncer 28 Mayıs 2024, 20:54

    çok güzel bir yaşanmışlık ayşecigim.taaaaa çocukluguma gittim sanki yaşadım o günleri çok etkiledi beni bu yazı

  3. Torunlarımızın çocukluk anılarının nasıl olacağını merak etmiyor değilim.Kalemine sağlık.

  4. Ömer Dalak 31 Mayıs 2024, 09:06

    Değerli meslekdaşım, branşdaşım kalemiyin böyle kuvvetli, anlatımıyın böyle akıcı olduğunu farkedememişim. Sizi candan kutluyorum. Saygılar sunarım. Kaleminize, gönlünüze sağlık..

  5. Sıcacık, tertemiz keyif dolu samimi bir hikaye . Okurken beni de kendi çocukluk anılarıma götürdü . Elinize saglik .

  6. Ülker Aslan 31 Mayıs 2024, 13:35

    Ayyy Ayşe Ablam gözlerim doldu okurken. Hey çocuğum, tepeleri aşıp size gelmek için ne can atardık. şimdi arka sokakları bilmez, iki adıma arabayla gider olduk. Hee yaşın ayrı bir güzelliği var ama, o yaşlar bir başkaydı ya. Babaannenin anıları, Rahmetli Kiraz ablayla geçen günler. Hiç unutulur mu o güzel geçen çocukluk anıları.

  7. Süreyya Degirmenci 31 Mayıs 2024, 18:58

    Ayşe cigim ne güzel bir anlatım olmus, yüreğine sağlık seni kocaman öpüyorum kutluyorum.

  8. Aysel ARTIKTAY 2 Haziran 2024, 15:52

    Harika bir yazı olmuş arkadaşım. Hem anlatım çok güzel ,hem de okuyucu da yaşattığı duygular. Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım kutluyorum. 👏👏👏♥️♥️

  9. Masmavilimon 5 Haziran 2024, 14:12

    Okuduğunu anlama.. Dil bilgisi… Yazım kuralları… Türkçeye dair herşey var
    .. Çocuklar böyle güzel öykülerden gün de 2 tane okusalar… Sınavda hepsini yaparlar… Bizde şöyle bi çocukluğumuza gittik… Teşekkürler Ayşecim…Ümit ediyorum devamıda gelir…

YORUM YAZ

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.