ANLATI
Bir devrin daha sonuna yaklaştığımızı hissediyorum umarım gelecek zaman beni yanıltır, “nedir? bu sonuna yaklaştığımız devir.” diye sessizce sorduğunuzu duyuyor gibiyim.
Konuyu dağıtmadan devam etmemiz gerekirse, değerli okurlarım sizi yaratanın en değerli ve en güzel yarattığı bir varlık olduğunuzu düşünüyorsanız bir insan bedenine hem fiziki hem de ruhsal olarak “İnsanlık” özelliği ile kaplandığını aklınızdan çıkarmayın çünkü yaratılmış hiçbir varlığa bağışlanmayan bu özellik insanı insan yapan ayırt edici bir özelliktir.
Bu özelliğin değerini sizden olmayan; hayvan,bitki ve diger cansız varlıkları gözlemlediğiniz zaman fark etmiş olacaksınız.
İnsanlığın değerini ise size saygı,sevgi gösterildiğinde veya siz bir insana saygı, sevgi gösterdiğiniz zamanda mutluluğu ve sevinci en yüksek doruklarda yaşadığınızda anlayacaksınız.
Size önerim insanlığınızı yitirmeyin çünkü kazanılması zor olan bu özellik, kaybedilmesi de bir o kadar kolaydır.
Bir diğer bakış açısı ise karşınızdaki insan kılığına bürünmüş cansız varlıklar olarak nitelendirdiğim, kibir abidesi ve tedavisi pek mümkün olmayan gösteriş hastalığına yakalanmış karakterlere ve onların davranışlarına karşı “İNSANLIK” özelliğinizi ayaklar altına alacak,
Onları memnun etme ve tartışma konularına kesinlikle girmeyin, uzun lafın kısası şudur;
Biz insanlar yaratılmışları razı etmek için yaratılmadık, bizi yaratanın en değerli varlık olarak yarattığı güzelliği ve özellikleri icra edebilmek ve sergilemek için yaratıldık , itirazı olan “insacıklar.”
İnsanı; Biyolojik,fiziksel açıdan, evreni de her türlü açıdan, göz ve beyin arasında ilişki kurup değerlendirme yaparak inceleme ve araştırma yapabilirler çünkü yaratılmışların en değerlisi ve kıymetlisi “İnsanlık” görevini en iyi şekilde yapabilen insandır.
Bu yazıda bana rehber olan , yol gösteren kişi ve söz de şudur: Milattan sonra 858 yılında dünyaya gelen 26 mart 922 de hâkka yürüyen Fars kökenli felsefeci, spiritüalist yazar ve mistik şâir, Hallac-ı Mansurun 912 yılında tutuklanmasına sebep olan, “En-el Hak” yani “Ben Hakk’ım” sözüdür.
Bu söz siyasal İslamcı çoğu islam düşmanı tarafından ters tepki toplamış olsa da kendi döneminde ve kendinden sonra ki dönemde yaşayan önemli felsefeciler tarafından rehber ve kaynak görülen, dünyadaki birçok felsefe temelli okullarda derse konu olan, her bir kelimesinde ciltlik ansiklopedi yazılacak kadar anlam içiren felsefî bir sözdür.
İlk sözümde dediğim gibi umarım insanlar, “ İnsanlık “ konusunda beni yanıltır da “İNSANLIK” git gide zamanla artarak devam eder. Ben yaşamasam dahi…
Saygı ve sevgilerimle kalın.
Ahmet Sinekli
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.