Ne kadar ararsa arasın telefonlarına cevap vermediği için çareyi mektup göndermede bulmuştu. Öncesinde gönderdiği maillerin
Kategori: Öykü
Tahtaboş
“Hadi Hatice kuzum, öğle ezanı okunmadan tahtaboşa çık da sil süpür, iyice tozlanmıştır, bak baban
Acı
Ahmet, dayısı Almanya’dan Türkiye’ye yaz tatiline geldiğinde, genelde kendi evine kapanırdı bir süre. Aradan birkaç
Üçün Gözyaşları
UrasUzaktan seyrediyorum onu. Kendimi ona gerçek hâlimle gösterebilecek bir tavrı takınamıyorum. Belki de çekincelerim yüzünden.
Maharet Hanım
Bir apartmanın zemin katında, demir parmaklı penceresi önünde bir kişi arada bir sokağı gözlüyordu. Sanki
Çul Çürüten
“Ne ehlikeyf adamsın be! Dünya yansa bir bardak su dökmezsin üstüne. Dert yok, tasa yok.
Rukiye
Bugün de yine aynı saatte dükkanın önündeydi Erdal. Heyecanı dimdik dorukta, mutluluğu bir çağlayan gibi
Kalabalıktan Uzak
Kalabalıktan uzakta kalmayı tercih ediyorum. Çünkü uyurgezerlerin arasından yürüyüp geçmek beni rahatsız ediyor. Ruhumdaki ışığı
Nefes
Çocukken bir an önce büyümek için elimizden ne gelirse yapmaya çalışırız. Genç olduğumuzda da durum
Cemre ve Güneş
İnsanlar başında durmuş sürekli bir şeyler konuşuyorlardı. O, bu konuşulanların hiçbirinianlayamıyordu. Çünkü o kadar çok